Böyledir şu garip halleri yaşamın
Rüzgarın sırtına at biner gibi insanın gönlü ordan oraya
Bir zaman olur
Yeri göğü birbirine katan bozgun alazı silen süpüren
Bir zaman olur
Sever,
Sevdalanır öfkesine yenilerek silip süpürdüklerine
..
Ne mi olacak bu zaman bu dem ve ben böyle?
Hangi dalımı silkelesen kar,
Uzak bir esintiyken tutmuş şansına düşerek bütün yollar beni
Çekip götüren yangın mahalli bir bağırda ne hasretse o halden
Konmuş işte bir talih kuşu tepemden tırnağıma sevdalık
Düşleri buzul sessizliği ve iklimleri yazılmadık bembeyaz
Sürgün mü dersiniz
..
Neydim ben..
Ben neydim, neydim ben neydim...?
Kim gönderdiydi beni bu bilmediğim insansız dağa
Ne olacaktım, ne alacaktım...nemi satacaktım..?
Şaştımıydı böyle alnında bir karış kirli düş
Ve düşünce karmakarışık kırış kırışıklarıla
Daha deeee bebekliğinden..
..
Kendi olmamaya bir türlü yanaşmayan
Kol dirseklerle
Ayakları ateşler püskürtüsünden di li geç miş
Tırnağında bir yerde aslı olmalıydı oysa
Bütün tükenişlerinden
Ölümlerden zoru döne döne
Belki hatırlarsa birgün
..
Kimi zaman kardan beyaz
Ve buzdan soğuk kimi zaman
Gitmeye hazırlanan uzak zamanlar vedası gibi
Sunulmuş gülüşlerinden kalanlara akşamcı
Güneş leblebileri diye harcanması zor diyete
Mavilere yorulunca gökyüzü
Tual kimi zaman su altı deniz kırlangıcı
..
Yiyip..
Zımba bomba içip..
Bütün hayatın kolay yürünen konuşlarını kendi lehince
Dönderip doğuyu batıya
Ortada ay dekoru güneşlikten minyatür
Dağlar padişah
Göller beslen ha beslenlerin kugucuk dansı kül kedili masal
..
Geceyi..
Çaldığı ıslıklarla avutup gündüz eden
Rüzgarlı ses solukta her perde hıçkırık
Aralıklarla...
Yinelenen aralarda
Ağlayası gelen bir durumsuzluk
Çamurlu bir sıçrayışın
..
8-JÜPÜTER'İN ETKİSİ:1974'te John Gribbin ile Stephen Plagemann, "Jüpiter Etkisi" adlı çok satan kitaplarında gezegenlerin Mart 1982'de Güneş'in aynı tarafında hizalanacağını, bu gök olayının kozmik olaylara neden olacağını ileri sürdü.
[Hâlbuki milyarlarca yıl içinde aynı hiza içinde yan yana gelen gezegen süreçleri, kezler kez oluştuktan sonra olası tüm etkilerin yaşanan kıyametlerini bir denge içine, bir uyum içine bir düzenlilik içine getirmişlerdi. Milyarlarca yıldan beri bu yan yana hizaya gelişler sayesinde bu günkü konumlarıyla bu hiza alan süreçler denge içinde olan bir amortisör hareketine dönüştüler.
Hizaya gelen süreçler, amortisör hareket yalpalamaları içindeki dirençlerle; gel git yapar konumlu oldular. Bu yan yana hizaya geliş etkileşim süreçleri, zamanla; birbirinden en az etkilenir olmanın, diyagramlı girişmesi içine oturmuşlardır. Böylece, Güneş Sistemimiz, şimdiki denge içindeki halini alan balanslarıyla; Dünyamız ve hizacı bağıntılar, en az kaostuk hareket duyumunun farklı etkilenişi ve bunun karşılanması uyumu içine girdiler.
Yani artık yan yana gelen gezegenlerle Dünyamız, böylesi bir etki maruzatına karşı artık bağışıklıydılar. Olası etkiler adeta, önceden yansımalı bilişi elimine edişin sönümletilmesi olacakla, Dünyamızın ve konum daşlarının olası etkileri şimdiki süreç boyut konumuna geriletmesiyle olası tesirleri etkisizdiler. 1999 yılındaki depremde de bu kıyamet senaryoları tartışıldı.
..
Burdayım bugün
Dünde Buradaydım
Yarında kısmeti kesilmezse suyun ekmeğin
Dünya buradaysa
Bende burada olacağım
Güneş..Yıldız...rüzgar rüzgar
Yüreğim aşka değirmen
..
Ey sevgili gönlüm
Sen işini bilirsin ya
Eğer temennisi bize kalmışsa
Harmanından sevgi öğüten değirmenin
Sucu benim
Yağmurcu sen...
İnsin gitsin yola bizi kafasınca esen yel
..
Kaç kağıda fitsin...?
Biraz avcılık çalışan canı sıkkın beylerin
Uçacağı kaçacağı yer baştan belli kuş
Keyfini kusursuz görmek için
Atılan her güme vurulan
Üzümlü suları çeke çeke
Gittiği yerde devletr nişanıyla ağırlanıp uğurlanan
..
Yapma yahu..
Deme...! Sen bari etme
Demeye kalmıyor
Bir iyi bir kötüsü vardı
Öyle alıştırık numaracı ayaklarla...
Sana bir iyi bir de kötü..gibi hani
Yap ma yahu iki şık şık bir tık..
..
“yine böyle kasım günüydü yıllar önce
hani kör badem gözlü olurmuş ölünce
*
yine bir cuma günüydü tesadüf bu ya
dün unutuldu yazı yazmış gibi suya
*
sahte yaza benzer kasım ılık geçerse
..
Birazcık değişse de görüntümün siması
Değişmez sarf ettiğim sözlerimin iması.
İslâm benim ruhumdur, tenim Türk’ün aynası.
Hamurum saf topraktır, İman’dır öz mayası.
Güneş vurup erise yüce dağlarda karlar
Deprem olup açışsa yerin atında yarlar
..
Nisan’ın 14’ü… saat 18 suları…
Çalan telefonumdaki sesle aramızda şöyle bir muhavere geçti:
- Ben, KSÜ Kahramanmaraş ve Yöresi Kültür Değerlerini Araştırma ve Uygulama Merkezi müdürü, öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Erşahin…
- Buyurun hocam, ben de Mehmet Gözükara… sizin için ne yapabilirim?
- Biraz önce bir öğretmen arkadaş bazı hocalarımıza Söz Kuşandı Şairler Kılıçtan Keskin Atışmalar adında bir kitap dağıtıyordu. Baktım, ilgimi çekti; mümkünse bir tane de ben rica edecektim…
- Hay hay hocam.. ne demek… başım üstüne! .. İlgili arkadaşa hemen söyleyeyim size de bir tane bıraksın…
Ardından, -ilgili dediğim- hemşehrimiz, Çiçekli Kasım Bal’ı arayarak durumu kısaca izah ettikten sonra, “Sana ayırdığın kitabı İbrahim hocaya verirsen beni çok sevindirirsin” dedim. Sağ olsun, Kasım Bey de çok memnun oldu bu alakaya. Kendine ayırdığı kitabı derhal Hoca’ya ulaştıracağını söyledi…
..
Aylardan Kasım,
Kasılır Facebook yine kasım kasım.
Kalbimi hoplatır kısım kısım.
Sorma gitsin,
Günlerden Pazar,
Gelecekler bana azar azar.
Ben bu işten vallaha sıkıldım
..
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
13-ŞİİR TÜRÜ:YUNUSCA
****************************************
..............................6 artı 5 =11
..............................6artı 5=11
..
Bize kafir demiş,molla kasım efendi,
Diyelimki doğru demiş hoş demiş,
Biz aşk okuduk,ayn şîn kâftan içeri,
Sen elif bile bilmedin,molla kasım efendi.
Razan..
..
YAĞMURUM OL.....
Gurbette akşam ağır ağır gelir.önce deniz kararır, sonra yalnız yürekler....
çocukluğuma kadar üşüdüm yine, aylardan kasım...
gözlerinde dünyanın tüm akşamlarını ya/kasım var.!
yalnızlığıma bir çay ısmarladım yine,
akşam geceyi ben de heceyi büyütüyorum, ki tek heceli alfabemde AŞK SEN'din...
..
Türk Milleti bugün on Kasım,
Bugün büyüktür benim yasım,
Atatürk ayrılmıştı aramızdan,
Bugün yaslıyız,çünkü on Kasım
Eğer ki bugün Atatürk olsaydı,
Türkiye böyle sahipsiz olmazdı.
..