Kısarsan bülbülün tatlı sesini;
Bağ ban ıssız kalır, bağ ıssız kalır...
Kesersen güllerin hoş nefesini,
Hasta ıssız kalır, sağ ıssız kalır...
" Vatanını temiz tut, yeşili koru! "
Ne olacak diye sorma bir soru!
Biterse denizler, dökersen kiri;
Olta ıssız kalır, ağ ıssız kalır...
Bu savrukluk nedir, bu talan niye?
Çalış, didin durma tek bir saniye!
Çevirme yurdunu bir viraneye!
Zaman ıssız kalır, çağ ıssız kalır...
Bırakın köylümü kendi haliyle!
Oynamayın onun istikbaliyle...
Kırkmazsa yününü kendi eliyle;
Kirman ıssız kalır, iğ ıssız kalır...
Annenin göz nuru, kızının düşü!
Sandıkla, çeyizle gelin gidişi...
Kadrin bilinmezse emeği, işi;
İplik ıssız kalır, tığ ıssız kalır...
Duramaz lafazan alkışsız, şan/sız!
Fazla laf olur mu deyin yalansız?
Konuşursa erkan yalansız, yansız;
Yağcı ıssız kalır, yağ ıssız kalır...
.....
Sahip ol, yurdunu bırakma öksüz!
Dolarsa memleket hain ve yüzsüz!
Şairi susturur, koyarsan sözsüz;
Düzlük ıssız kalır, dağ ıssız kalır...
Antalya-2012
TDK:
Bağ ban: bahçıvan, bağcı, bahçe bakıcısı...
Kirman: yün eğirmeye yarayan araç.
İğ: eğirmen, kirmen...
Tığ: dantel veya yün örmek için ucu çengelli kısa şiş.
Kayıt Tarihi : 6.5.2012 21:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!