Onur BİLGE
Hem çalışıp hem okumak ve yaklaşmakta olan şubat sınavlarına hazırlanmak nedeniyle epeydir kayda değer bir şeyler yazamadım. Belki de bu zamana kadar önemli bir şey olmadığından… Bugün, detaylarını unutmadan yazmam gereken acı bir anı var.
Viranecilerle Kültür Park’a gitmiş, doyasıya eğlenmiştik. Akşamüstü hepimiz evlerimize gitmek üzere birer ikişer dağıldık. Ben de en sona kalanlardan Hilmi ile çıkışa doğru gidiyordum. Restoranın birinden şişman bir çocuk çıktı. Üzerinde kirli, sararmış, kısa kollu bir fanila vardı. Yüzü o kadar tuhaftı ki boş bulunup, gülerek Hilmi’ye onu gösterdim. Nasıl fark etti, ne oldu, anlayamadım, bir şeyler söyleyerek geri gitti, elinde kocaman bir bıçakla geldi, bana değil, Hilmi’ye:
“Neden alay ediyorsunuz lan, siz benimle? ” diye saldırdı. O anda arkadaşım hemen gözündeki gözlüğü çıkarıp yere attı.
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı