Ey bana benzeyen ve benden sonra gelecek olan!
Sana ne miras bırakabilirim ki?
Sözlerimi bile taşıma;
çünkü söz, ağızdan çıktığı an yaşlanır.
Yalnız ateşimi al —
ama o ateşi kendi kalbinde yeniden yak.
Ben yürüdüm yolları,
ama yollar beni bir yere götürmedi;
çünkü yol, yürüyenin içindedir.
Senin adımların benden farklı olacak,
ve olmalı da.
Zira bana benzersen,
benim gölgem olursun;
ama beni aşarsan,
benim anlamım olursun.
Ey halefim!
Korkma yalnızlıktan.
Çünkü yalnızlık, büyüyen ruhun rahmidir.
Orada sancı vardır,
ama o sancıdan yeni bir dünya doğar.
İnsanlara merhamet etme;
anlamayanı da, anlayanı da bırak geçsin.
Senin yolun onlara değil,
henüz doğmamış olana uzanır.
İnsan, senin dostun değildir —
ama senin çamurundur:
ondan şekil çıkar,
ondan heykel yap,
ve o heykele kendi ruhunu üfle!
Ey halefim!
Düşmanını sevme — onu kullan!
Çünkü her engel, seni büyüten bir aynadır.
Yalnız zayıf, düşmanını affeder;
güçlü olan, onu dönüştürür.
Dünyayı kurtarma —
Dünya, kurtarılmak istemiyor.
Onu yeniden doğur!
Yeni değerler yarat;
çünkü eski olan, kendi ağırlığında çürür.
Ve en sonunda,
her şey sustuğunda bile konuşmayı sürdür:
Sessizlik, bilgeye en sadık dinleyicidir.
Benim için yas tutma.
Ben artık bir isim değilim;
rüzgârın taşıdığı bir yankıyım yalnızca.
Ama sen, ey halefim —
Eğer bir gün kendi yankını duyarsan,
bil ki o gün, sen de benim gibi
kendi Tanrı’nı öldürmüşsün demektir.
Ve o zaman —
gülümse.
Çünkü işte o anda,
sen Üstinsan’a yaklaşmışsındır.
Böyle buyurdu Zerdüşt.
Sinan Bayram
Sinan BayramKayıt Tarihi : 2.11.2025 16:52:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!