Hani;
Sevmek ve sevilmekten başka
Bir şey düşünmeyecektik
Suzanna!...
Ayrılık ve ölümün de varlığından habersiz;
Bir ömür yetmeyecekti bize!...
Gökyüzünden güller yağdırsam gül yüzüne,
Bir tebessüm için yeter mi?
Ömrümün karanlığına güneş olursun belki;
Bilemezsin;
Nasıl bir gelin odasına dönüşeceğini hasta yatağımın.
Gökkuşağı kırmızısının, nasıl doğacağını;
Gece edepli; kelimeler mahcup olur,
Aşkın tefsirinde,
Kalem yorulur,
Dil susar,
Dile düşmeyenin şerhinde.
Kifayetsiz kalır akıl,
Güzel olan zulüm görür;
Yürekler burkulsun diye,
Dalları bükülsün diye,
Umudun.
Unutamam seni demiştin!
Kapanır kapıları kalbimin,senden sonra;
Bir daha açılmamacasına...
Senden sonra, yeni bir sevgiye
Asla yer yok orada...
Seni; hiç unutmayacağım
Demiştin...
Ömürler geçse aradan,
Varsa yoksa çocuklarımız
Elleri, ellerimizde olsa da...
Umudumu,
Unutulmuş yıllara bağladım,
Çünkü sen saklısın orada,
Ve seni arıyorum...
Duygularım,Sana esir,
Ateş ve ışıkla dolu,benliğim;
Yorgun bir sevda titrer
Kalbin sığınağında hala
Ayrılık ayazından.
Bir mevsimi değildi,
Nefeslerin buz kesildiği
Ruhsuz bedenlerin gölgesinde kan,
Tutukludur iki dudak arasında,
seri suçlar halinde gizlenir gece de
söylenmemiş ne varsa
Bu yüzden hep yarım kalır aşklar
Bu iklimlerde,
Sevmem kızıl saçlarını,
Gözlerinde rimel vesaire...
Seni saçı siyah,
Seni kumral sevmişem
Zizan.
Seni gözü kara



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!