Bana güneşi unutturan sensin
Yıldızları sayıklarım her akşam
Dağınık bir zihinle,
Herkesten kaçıp sana sığınırdım bilirsin
Ölüme terk edilmiş hasta gibiyim şimdi
Bir iksir olsan yarama keşke
Yine güz geldi sarardı dünya,
Ağaçlar sarardı yapraklarından,
Derdin de,rengi sarı kederin de,
Işıkları sarı,Gemici fenerinin;
Denizin mavisine inat,
Işıkları sarı toprak damlı evlerin,
Yaslanırdık kumlara her yaz,
Bir yanımız güneş yanığı;
Diğer yanımız kabuk bağlardı;
Üstümüzde, nehir martıları,
Nasıl da güzel figürler çizerlerdi
Umutları, yarına taşıyarak.
Yaşlı bir çınarın gölgesinde ısındım.
Hazanlarla sonbahar,
Güneşin bulutlarda gizlendiği bir öğle vaktiydi.
Sığınağındaydık gülşenin güzde,
Gün doğumuyla başlayan
Bir şebnem ile göz yaşı gülde
Bırak saçlarını, yüzümde kalsın.
Gözümün koruyla, tutuşup yansın.
Gönül bu yalana, ömrümce kansın.
Dönmesen bir daha, hiç gelmesen de.
Ürkek gözlerini, çevirme benden.
Sevdiğinden ayrılıp, aradan uzun yıllar geçtikten sora
Cebinde rastladığın bir tel saç için!
Ne alıp koklayabilir,
Ne yıllarca saklayabilir,
Neden tanışmadık
Daha önce seninle?
Yıllar,
Erken bitmeyecekti böyle..
İkimiz, daha yaşamın tanyerinde iken.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!