Aslanın yanına Kurt ile Kartal gelmiş. Ey Aslan Sırtlan Çakal Tilkiler Yavru ve hamile Aslanları yavru ve hamile Kartalları Yavru ve Hamile Kurtları parçalıyorlar. Ormanlar ve sen niye sessizsin demiş. Aslan Kartal ile Kurta ayağımdaki zincirleri Kırın ben Özgür olmadıkça Ormanlarda Bende sessizliğini bırakalım demiş. Ben sessizsem sizin hatrınıza ve vaktin hatırına susuyorum yoksa ben bu zincirleri kırmasınıda bilirim siz bunu benden daha iyi biliyorsunuz demiş. Kurt ile Kartal Aslan'ın zincirleri sert olduğu için yavaş yavaş kırmaya başlamışlar. Aslan Kurt İle Kartal'a demiş ki? Ben susuyorsam bilin ki büyük planım var. Ben kükrersem bilin ki etrafıma haber salarım. Ve şunu sakın unutmayın ben saldırırsam önüme gelen önümde duran kim varsa parçalarım. Ve avımın can çekişmesini yavaş yavaş ölmesini bu zincirlerim yavaş yavaş kırılması gibi izlerim demiş. Ben Sırtlan Çakal Ve Tilki kadar Akılsız değilim kendimi arkamdan gelenleri kızgın ateşin ortasına atayım. Şunu hiç kimse sakın unutmasın susacağım yeride Kükrüyeceğim yeride Avımı paramparça yapacağım meydanıda ben seçerim şimdi zincirlerim kopana kadar beni benle bırakın. Siz zincirlerimi Kırına kadar ben yasımı tutayım kahpe savaş meydanlarında vakti geldiğinde Sırtlan Çakal Tilkiyi ot gibi kurutup ot gibi yakayım kemiklerinden anıt yapayım demiş.
SABRIN KOPAR O SERT BETBAH ZİNCİRİ,
MÜMİN KUL O ZAMAN TADAR İNCİRİ.
GARGAT AĞACI KÖKTEN YIKILINCA, .
HRİSTİYANLAR AYITLASIN PİRİNCİ.
Mafya bozuntusu konuşur, siz kanarsınız.
Dünyanın çivisi çıkmış, durmadan azarsınız.
Sizler her söze kanan, zıplayan sazansınız,
Kanalda abartıp, gazateye yazansınız.
Dün susan mafya peker, bugün niye konuşur,
AYETEL KÜRSÜ (11)
Ayetel Kürsü der, Allah biliyor,
Her şeyi hakkı ile o görüyor.
Allahtan kaçış yok, bunu söylüyor,
O hayy Kayyum bunu bilin istiyor.
Biliyor musun bu gece gözlerim hiç uyumadı,
Sabahın ilk günü ilk güneşi gözlerime doğdu.
Kalktığımda, yastığımızda gözyaşlarımı buldum,
Hadi gel, bak bugün ayrılığımızın doğum günü.
Eski günlerde ki gibi koşarak bakkala gittim,
Sen yanımdaydın ama sanki hiç yokmuş gibiydin,
Hüzünlü gözlerle baktım senin o gözlerine.
Sanki seni benden alan ve çalan bir şeyler var,
Karanlık bir dünya içinde gördüm ikimizi.
Dalından koparılmış bir gül gibi solgundun,
İslama uzanan, dilin büyüktü,
Aklın bir bebekten, bile küçüktü.
Bir anda ölüm geldi, ruhunu büktü,
Dönüş yok, azabın mubarek olsun.
Dindarlık dururken, sen kindar oldun
Ey günahın yolunda, güçsüz kalan bedenim,
Sanma ki? Günahlarımı dost ettim kendime.
Tevbenin kapısından bismillah ile girdim,
El açıp, ben kendimi, azat ettim o gece.
Issız gecede, çamura bulanan o yüzler,
İnsan bilmez oldu, ahret amel kârını,
Unuttu dünü, bugünü, görmez yarını.
İnsanlar kabirde, çeker ahuzarını,
Tevbe et insan, Azrail alır canını.
Sekiz şehir, denizlerde koca dalgalar,
Gelme artık dünya, gelme artık üstüme,
Sırtımdaki bu yük, hayli ağır bilirim.
İnsan bilmez, ne haldedir, bedenim kalbim,
Azrail sen çağır, ölümede gelirim.
Makam mevkiyi sevmem, ben beni bilirim,
Musa'nın yol arkadaşısın Hızır,
Her zaman Allah'ın emrine hazır.
Allahtır her yerde hazır ve nazır,
Söyle Rabbim, bana da gelsin Hızır.
Bilmem ki zor mudur hızıra varmak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!