Yüzyıllardır ayakta ovalar, dağlar, taşlar,
Üç beş günlük hayatı hayat zanneden baş’lar,
Hayat dediğin hayat öldükten sonra başlar,
Sanmayın bir çukura girip yatmaktır ölüm,
Sonsuzluk alemine adım atmaktır ölüm.
Aylardır salgınla savaşan canlar,
Sizleri sevgiyle bakanlar anlar,
Güler yüzlü gönlü güzel insanlar,
Sizden anlayanı siz anlarsınız,
Siz taktire şayan insanlarsınız.
Yaratılan her canın,
Kendince sedası var.
Kul içinde insanın,
Bir başka edası var.
Ömür denen mühlette,
Ne haldeyim bilirmisin sevgilim,
Gözlerimin yaşlarından sor beni.
Kurudu dudağım susadı dilim,
Çeşmelerin başlarından sor beni.
Sor beni yağmurdan sor beni kardan,
Boğazımda düğümlenen sözleri,
Bakar bakmaz hemen çözdü gözleri.
Sus dedi konuşma dil karışmasın,
Sevdanın közüne kül karışmasın.
Bazen yolda tamir bakım var deyip,
Kenara çekilip durmak gerekir.
Hatta geri çıkıp biraz bekleyip,
Rampaya hızlıca sarmak gerekir.
Rampayı çıkınca düz var iniş var,
Dün nasılsa bugün yine,
Çıktım yunusu aradım,
Bunca nefret bunca kine,
Baktım yunusu aradım.
Çıktım yürüye yürüye,
Unutma tarihini sen layık ol atana
Yanan ocak sönmesin hey şanlı türk milleti
Sende can ver, sende kan dök güzel aziz vatana
Dön artık benliğine yıkılsın küfür seti,
Bayrak gökten inmesin hey şanlı türk milleti.
Kimi hasret yüklü kiminde çile
Dökülür perdeye tele türküler
Bazen yağmur olur kuruyan çöle
Umut verir her gönüle türküler.
Türküler var bahar ile yaz ile
Karabağı karartan ey işgalci ermeni,
Zalimlikte ustasın yeni değilsin yeni,
O kanlı ellerinden tanıyorum ben seni,
Yüz yıllardır yaptığın içimize dert olur,
Türkün gücü ölçülmez Türk yumruğu sert olur.




-
İsmail Acar
Tüm YorumlarMaşallah Zekeriyya Bey Şiirlerinize Bayıldım. Kaleminize Yüreğinize Sağlık Tebrikler.