Dün gitti yarınlar gelecek zannediyorsun
Can çıktığı gün nefs ölecek zannediyorsun
Yoktur yeni şey, her gün olanlar da tekerrür
Dünyâda yaşam son bulacak zannediyorsun
Şair tarafından yazılan beytler okunsa
Serbest yazı mevzûn kalıbın veznine konsa
Kârîler aruz veznine bir kerre dokunsa
Yıllar boyu kim feyz alacak zannediyorsun
Künyen yazılır deftere engişt karasında
Ölçek çıkarır farkını kantar darasında
Câmisi yıkık köyde kalan halk arasında
Allahına kim şükr edecek zannediyorsun
Mahrûm oluyor dost, gelerek günlük işinden
Günlerce de müsteşfeye yorgun gidişinden
Beklenmedik an kehrederek vehm edişinden
Dostlar sana medyûn olacak zannediyorsun
Sessizce musallada derin nevme dalınca
Rüyânda uçup gökte muallakta kalınca
Mescitte namaz sonrası dostlar dağılınca
Sen kendini yalnız kalacak zannediyorsun
Gündüz gece dâim kanayan kalp yarasıyle
Mirasçı çocuklar yarı matem karasıyla
Terk ettiğiniz mülk ile mîrâs parasıyla
Meyhanede kim zevk alacak zannediyorsun
Tiz-per duyulan mevte bütün kent üzülürken
Gussâ dolu gözlerdeki yaşlar süzülürken
Halk köyde namaz kılmağa saff saff düzülürken
Mehmet sana kimler gülecek zannediyorsun
Mevzûn = vezinli, ölçülü
Kârî = okuyucu
Engişt = kömür
Müsteşfe = hasta evi, şifa evi
Kahrederek = istemiyerek
Vehm = kuruntu
Nevm = uyku
Muallak = havada boşta duran, asılı
Tiz-per = çabuk
Mevt = ölüm
Gussa = keder, kaygı
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
/ / . . / / . . / / . . / /
Kayıt Tarihi : 25.12.2010 20:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!