Bir nehir gibi akıyor saatler,
Kum taneleri avucumdan kayıyor.
Ama ben, kıyıda çakılı bir taş gibiyim
Yosun tutmuş anılarla,
Paslanmış umutlarla örtülü.
Dibime çöken her saniye,
Bir balık gibi sessizce yüzüyor geçmişe…
Sessizlik, boş bir sahne değil,
İçimde çınlayan bir senfoni.
Dudaklarım kapalı, ama yüreğim
Fırtınaları dize getiren bir şair…
Sözcükler midemde birikiyor,
Mürekkep yerine gözyaşıyla yazıyorum.
Rüzgâr, gecenin perdesini aralıyor,
Yıldızlar, düşmüş harfler gibi savruluyor.
Bir cümle kurmak istiyorum
“Dur!” diye haykırmak,
Ama zaman, bir kumarbaz gibi
Tüm kelimeleri cebimden çalıyor.
Şimdi biliyorum
Zamanın kuyusunda boğulmamak için,
Kendi sesimi bir ip yaptım
Yukarı çekiyorum kendimi,
Her heceyi bir düğüm atarak…
Çünkü susmak,
En derin kuyuda bile
Bir çığlık kadar
Yankılanır!
Kayıt Tarihi : 23.4.2025 18:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!