Günlerden perşembe, yıllardan bin dokuz yüz otuz sekiz. Saat dokuzu beş geçe; zamanın bir an, durduğu an.
Tarihlerden unutulmayacak bir gün. Olması istenilmeyen bir an. Gelmiş geçmiş dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir lideri kaybetmenin üzüntüsü yüreklere çöktü.
İnsanlık tarihi eşi ve benzeri olmayan bir büyük liderini kaybetmenin acısını yaşadı. Ülkesinin O'na ihtiyacı vardı daha. Yapılması gereken işler vardı. Çok erkendi gitmek için. Az zaman da çok büyük işler yapmıştı. Ve yapılacak daha birçok yenilikler onu bekliyordu.
Zamansız gelen bir engel, ülkesine hizmetten onu mahrum bıraktı. Ama gözü arkada kalmayacaktı. “ Gençliğe Hitabesi”yle emanetini gençlere bırakmıştı. İnanıyordu, bu ülke daima yaşayacaktı; sonsuza kadar.
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.