Nasıl ki fırtına
Dostun vedalarıyla gidiyorum
uyanıyorum.uyandım erkenden
Renksiz esaretindeyim!günlerin
Ruhsuz Sabahın sen güllerin
Bir yeşil zeytin gibi gözlerin
***
Gönlümde Ne kar isterim nede kışı,
Mevsimler hep bahar olsun,sinemde
Doğmayacak şafaklar-dan çok çok uzakta
NAZLI ÇİÇEĞİM...
Dalgalan dalgalan rüzgarlar yoldaşın olsun
Dalgalan ay yıldızım Şehitler gardaşın olsun
Dalgalan nazlı çiçeğim sana bu can gurban oksun.
Dalgalan ki,Dostlarımız şad düşmanlarımız kahrolsun
Ne çabuk geçmiş zaman Bir yudum su içer gibi bir şey
Semazen gibi döndü ömür.Ne neyzen kaldı nede ney
Neden mi?
Ben artık yetim-i akranı
Sevme beni sevme,
Yalan Dünya çünkü sen
Duygularımda
NERDESİN!
Yağmur yağıyor,erime ne olur.
Ellerin avuçlarımdan kayıp da
yağmurla gidecek gibi ıslak,
Keşke Kars'ta olsak da beraber
Kaya başında oturup ıslansak;
Ak ey Nur'dan Irmak ak ki,bulanık sular hep durulsun.
Korkarım ki,bu saatten sonra kurtlar sofrası kurulsun
Nurdan Irmak....
Yürüyorum Sokaklarda saçlarında yağmur kokusu
Islanmış üşüyor Birde dalında kurumuş gül korusu
Gözlerimi menekşe gözlerinde unutmuşum doğrusu
Aşk ile Yüreğimi yıkıyor bu akşam Nurdan Irmak bu su
(oğluma mektuplar)
Sel olur her zaman gözyaşlarım.
Kahreder beni gurbet akşamlarım
Ölümden çok senin yolunu gözlüyoeum
Ey Selami seni,ben çok çok özlüyorum
O GÜN.
..
İhtiyarlığın alâmeti olan beyaz kıllar saçına düşer bir zaman Gençlik gider de; menşe-i ahzân olan ihtiyarlık, gelir biran
Tek hayalim olan Ömür ağacım perde altında saklanır bir gün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!