karakalem...
göze mil kara kalem...
benim benim sanırdım...
elinmiş karakalem..
kın
Gir içine öğren bak ne var kında,
Bak, bilmediğinin kimler farkında...
Sen mutlu ol diye senin kapında,
Ölende sevgi var ölende Nihan...
Dalga dalga tebessümün içimde,
Çalkalandı ve yaşlandı gözlerim.
Sen gittin ya ardın sıra baktılar,
Yol boyunca çiğnediğin izlerim.
İlahi kanundan kaçarım sandın,
ağama...
Sen gittin gideli bir lahza olsun
Dinmedi gönlümde dinmedi sızın.
Her sabah güneşin doğduğu yerden
Kabrine dolayım ağam, ansızın…
yağmurla birlikte yağarsın başa,
ıslatırsın ve sararsın bedeni..
adın dudağımda titrerken Nihan,
duyarım dilime ten veren seni...
baharda güz, güzde kışı sararım,
Seni metheylemek neyime benim,
Sen Tanrı Dağının mağrur sisisin.
Viyanadan Orta Asyaya kadar,
Sen Turan elinin aşk perisisin...
Gözde uzak ülkü gönülde yatan,
Yağmurları ip ip topla,
Sar boynuna ağam beni.
Kopar daldan yaprak yaprak,
Ser yoluna ağam beni…
Gündüzlerde gecelerde,
beni öldür...
beni öldür...
yağmur yakan dudağını,
koy alnıma beni öldür...
bir beyaz yakalık, bir nurlu talih,
sağımda, solumda, yağmur yağarken...
bağrımda Doğukan evlad-ı salih
kucağım sımsıcak, yağmur yağarken...
inkisarım sana...
tebessümün şeytancaymış,
bir gözün bin bela imiş,
dilin derde deva imiş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!