Yüzünü arıyor ellerim
Parmaklarımın ucuna dokunan boşlukta usul usul senden gelen efsunlu sakinlik
Dolunay olmuşsun sanki
Karanlığın orta yerinden geçen soğuk bir tren çığlığına tutuşarak ırmakları sürükleyip götüren vadiye iniyor serinliğin
Ormanla yayılıyor
Portakal renginden derin uykusunda bahçe bostan narenciyelerin
Vesikası siyahtı galibanın, vasıtası vesaiti kamyon dolusu yarından göçün
Herkes ayrı benzer fakat yalnız
Önlenemez yükselişin şıvgın ağında
Kendimi ürkütmemeye çırpınıyorum
Takım elbiseler harici duruşa
Sevgili müjdeleyen yokuşa
Aşka giden çıkışa zarfsız pulsuz
Tehlikeli savruluş ve sakin maddeymiş baktım yokladım ki kendimi ,
Bunu sayman yarınki aşklara müjdeler olsun güvercinleri uçurduğum deli divaneliklere sarılmaktayım
Ey beni kuşatıp uyandıran sessizlik hangi kadın kızın yürekte iz bırakan işmarıdır demeye sıcak sevecen
Şehir diyar her yitik durakta hatırası kalan okunmamış bir defter gibi sığınacak sıcaklığını arıyor
Sensizliğe ( araflarda) üşümüş buymuş soğuk ellerim
Güneş olmuşsun da sanki,
Mayıs koynuna gerdek giren gelin gibi adı sanı gelincik olacak mutluluğu çağıran rumuzun
Gül tenini arıyor gözlerim,
Her şey yaşanır ama aynı noktada döner dururmuş gibi vitrin bitirim biriminden zamana yalın çıplak
Haydi kalk git yoksa senden evvel doğacak sabah, gün güneşin eteğine sarılacak, tan yelleri esecek
Semtinde saat günaydını vuracak, uykusunun arasından kendini görecek mahur rengi hasretin
Kendini ele veren leylim kararında ılık ve esrik rüzgara varıp gidecek yol yamaç
Gönül kapımızı perdesiz gırnatadan çalmış ya pusulası aşka sarhoş melodi
Taaa söğütleri bulacak kavak yaprakları su çavdar tarlası dere çağla çiçeği nisan ve bir hayli ilkbahar
Yüzünü arıyor ellerim
Yüzünü..
Nisan/25
Kayıt Tarihi : 10.4.2025 13:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!