ziyarete gelişimiz pek seyrek değilse de
hep bir kaygı yeşerirdi göğüs kafesimizde
yaşlı ve gözden ırak olmaları mıydı
bu yürek çarpıntılarımızın sebebi acaba
vadinin ortasında toprak damlı evimiz
başı her daim göklerde gamlı bir baca
dumanı tütüyorsa mutluluktan uçar
anlardık ki her şey yolunda
ocak başını beklerdi çorba tenceresi
hiç çaysız kalmayan mavi çaydanlık
emaye tencerede kapalı bardak kaşık
közden hiç ayrılmayan bakır ibrik
ocağa çatılan kütükler çıtır çıtır yanar
çıngı yanığı yastığa yaslanırdı babam
arada bir tütün sarardı sarı kağıda
yastığın kenarına iliştirilmiş tabakadan
evimiz hep tütün kokardı babam sağ iken
özenmiş olmalıydı beş kardeşten dördümüz
ilk sigaraya başlarken,
anam tütün içmez, çay ve kahve tiryakisiydi
anlardı saf mı karışık mı daha ilk yudumdan
dağlarda gül biter mi
bitermiş, her yan gül bahçesiymiş
her yan mutluluk, doğallık saflık
kurdu, kuşu ne güzelmiş meğer
tozundan kaçtığımız çınar ağacı
kışın seli, sele katan dereler
kökünün yarısı açıkta kalan söğüt
zakkum, püren ve karağan çalıları
var mıydınız, nerelerdesiniz şimdi
bu tarifı imkansız yer cennet miydi
Ana-baba, ille de anamızın kokusu
ev miydi burası, yuva mı, şimdi anlıyorum
hiç sönmeden tüten baca, yanan ocak
aştı, ekmekti, sevgiydi her köşe bucak
20 mart 2019-Hatice Ak
Hatice AkKayıt Tarihi : 21.3.2019 11:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)