Uyandım
Ve senin Allığın,
Kızıl göklerden bir güvercin uykusu
Uyandım
Ama yok bütün kırıklarımı tamir eden çatlak sesin
Uyandım
akıp gidiyordu,
sokağın içinden,
içine hiç binmediği arabalar,
onunsa mutluluğu,
salçalı ekmeğinin büyüklüğü kadar...
nereye gitsem götürüyorum seni,
gözüm neyi görse, gözlerine hediye,
yokluğunu ağarladı asırlarca,
yalnızlığımın kervansarayları,
nehirler altın da kalmış,
kerpiç bir köy evi hüzünlerim,
gittim...
bir iklim
dört mevsim gibi
gittim...
dün gibi
bu gün gibi
Gökyüzüne bakınca
Hep seni görüyorum
Hem mavisin
Hem kuşsun
güneşim gitti
artık kış gökleri var ömrümün
elleri güzellerin evlerine taşındı
çiçekler, çiçekçiler, ellerim den
çirkinim ben,
en çok da bu doğru...
Bir kaç saat geçti,
Bir kaç gün,
Bir kaç hafta,
Bir kaç ay sonra,
Sonra bir kaç yıl,
Sonra bir kaç yüzyıl,
Geleceği özlemek;
Bir çiçeğe bakmak gözlerinde,
Çiğ düşmüş teninde,
Bir çiçeği koklamak,
Geleceği özlemek seninle;
Bütün renklerin ilk ve en erken hali,
çiçek çocuklarından karanfil gülüşler aldım sana,
koklasana....
benim ruhum sana benzeyendir, kadın
benim ruhum sana benzeyendir, seven
benim ruhum sana benzeyendir, giden
hem tahta oyma cısıdır benim ruhum
hem oyulan tahta, sana benzer
bu dik, bu dalgasız ve boyuna rüzgar, sana benzer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!