gürütülü gecelerim var, gök bugün yağmur doludur.
muazzam ayrılıklarım var bir sabah aniden, ölüm kapıda azrail ile bekler.
yorgunum ve bu yorgunluğu Allah bilir bir.
rüyalarda beyaz bir at şahlanır üzerinde ise bir kadın.
sabah erken saatlerde başlar bir ağrı ve ağırır baştan sona ruhum.
bıraktım çocuk olmayı pencereye güneş vuran saatler otobüse,
saat geçti, gün pazartesi.
annem uyumuştu, babam da hastaydı zaten biraz,
Allah vardı gökte, ha birde dertlerim,
dertlerim vardı dertlerim kafamda Allah kadar.
anladım,
çünkü yaşamak çiçeğim;
yani şu kısa ömrümüz,
bir gökyüzü kadar bile değil.
bir gökyüzünü izleyecek kadar zaman buluyorsan,
senden mutlusu yoktur.
zamanında o kadar yalnız kalmış ki,
unutturmuşlar sevgi nedir.
meğer;
güzel bir yüzü olmalıymış insanın,
beyaz inci dişleri,
sevilmek için yakışıklı bir kalbi olmalıymış insanın,
Uyusam geçerdi,
Kalkıp içsem,
Belki,
Ağlasam ;
dizlerim ile kapatıp yüzümü, sigaram sağ elimde çeksem bir yudum ve sol elimle de hırpalasam saçlarımı,
Ağlasam geçerdi.
bu hayat kısa
kuşlar her zaman uçmaz
kimi zaman ıslanır kanatları
ve gök sonhabarda genelde siyahtır
insanlar ölür anneler de ölür
iyisi mi uzun parliament içmeli
içimi kemiriyor bu kadar yalnızlık
bu duvarlar bu kadar kötü bakıyor muydu önceden
yoksa bir hayalden çıkıp her şeyi mi mahvettim
daha dün çocuktum oysa
ne oldu da kayboldum
oysa ne mükemmel hayaller kurardım dökük bi evde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!