Bir beyazlık doğuyor içimdeki karadan.
Kalkıyor Nur ile tüm perdeler aradan.
Kanadıkca kalbim, yaram derinleşiyor,
Hakka doğru bir kapı açılıyor yaradan.
17-08-2011
“Kadim dostum Haluk Gül’e”
O öyle bir dost ki gönüllere taç imiş
Dara düşen her naçar gönle ilaç imiş
Yangın yeri her kalbe tek çare olan su
Toprak olan her insan o suya muhtaç imiş
Seni düşünüyorum aya bakarak.
Ay sapsarı ay yusyuvarlak ve parlak,
Seni düşünüyorum yüreğim de bir sızı,
Bir gün batıyor yine ateş gibi kırmızı.
Geceyi nergis kokusu yavaş yavaş kuşatıyor.
Yıldızlar gözlerime hayaller, umutlar satıyor.
hani denizler vardı,
biraz tuz kokardı,
yosun kokardı.
insanı içine çeker,
hani engin denizler.
kayaları döven,
Gözlerin dokunuyor kalbime ey nazlı gül
Ömrümün tek sahibi olan imtiyazlı gül
Zemheri bir gecede hülyalarıma aktın
Lale renkli gözlerinle beni yalnız bıraktın
Ellerin dokunuyor kalbimdeki duyguya
Rüzgara esir olmuş ruhum dalar uykuya
Ey makamı kalbimin pay-ı tahtı olan gül
Şehrayin kandilleri kalbimde sönüyor bak
Kehribar kalesinden beni seyreden dilber
Söyle bana gözlerin neden bu kadar uzak
Kıskandırırken gözlerin yeşil Nil ve Tuna’yı
Ölüm bir son değildir Allah’a kavuşmaktır.
Ey insanoğlu ölüm korkun nedendir?
Ölüm biten geceden sabaha kavuşmaktır.
Sanma ki ruh ölecek ölen yalnız bedendir.
24–06–2010
sonsuzluk denizinde yarattığın,
düş takasının küreklidir umut.
asılırsan canhıraş kırılır kanattığın,
bırakırsan batarsın ellerimi tut.
yaşamak bir sızıdır yüreğinde.
Yarım kalmış aşklardı süstü,
Kefeni yırtık bir hayatı paylaştık.
Ölüm yanı başımızda bahardı süstü,
Biz ölümle Rabbe ulaştık.
Başından sonuna hayat bir yalan,
Dilinde eskiden kalma bir türkü,
Kalbin ateşte alevlenen çiçek,
Bekliyorsun elbet o gün gelecek,
Dilinde eskiden kalma bir türkü.
Yoksa yanmak senle kaderde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!