Yürüyen
Bu çelik zırhlı çagında içi geçmiş bir yitiğim.
Pas tutmuş yalanlara inanmaya ihtiyacım yoktu.
Ve belki kısık ateşte yükselen yüzün yeterliydi bana.
Hele gizli karasıyla tebessümün artık evimin anahtarı kadar çapraşık, dışarıya açıldı bak yine gözlerim.
Yağmur yağdı sonra temizlendi toprak, kirli bir tek düşünceler kaldı acı haberler ile zamanla geçeçek sandığım yokluğun birikti camlara.
Ah, Günebakan! zamandan bezmiş,
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,
Devamını Oku
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,



