Bugün kar yağdı..
herkes elini eteğini çekti kaldırımlardan..
rahatça düşlerime dalabilirim...
havalar soğudukça bir iyimserliktir çöktü üstüme..
hani her yer sessizliğe teslim olmuş..
sokaklar boş..tabiat bembeyaz gelinliğini giymiş..
insansız ve telaşsız bir yanlızlık..
seviyorum böylesini..
keşke içime yağsa bu kar..
üşütse titretse ama temizlese ruhumu..
tarasa siyahtan beyaza doğru saçlarımı..
elini eteğini çekse yanlızlık benden..
rahatça düşlesem seni..
karların arasından siyah gözlerine doğru yürüsem..
ayağım sığ olmayan yerlerde karlara batsa
ben düşsem ama yine de yürüsem..
kara yenilmediğimi gören fırtına da koşup gelse
sarsa tüm vücudumu..
ama benim ateşim hiç şönmese..
önmüme düşmüş bir çift gözün ardından d
eli gibi yürüsem..
israfil kesse önümü..
gökleri paramparça, dağları toz duman eden o suruyla
çıksa karşıma:
koparırım kıyameti dur! Dese...
çoktan ahımı aldı aşk..kopar kıyametini desem
ve yürüsem..
gözlerinden tenine..
teninden ruhuna inmek için
kaç sonsuzluk yürüsem...