Kim sevmez ki
Rüzgârla fısıldaşan yaprakların dedikodusunu
Herkes uyurken çıplak bir kadına bakar gibi
Bakmaktır ona…
Dili kesiktir bakışların ve o kadar da yalnız
Suskunsun! Şu an!
Eski bir yarayı kaşır havasız atmosferi odanın
Ne çok ıssızdır içinde yıkılmış dünden
Ateşe verilmiş kâbusların o kadar sıcak.
Kim sevmez ki
Gün yükselirken yaprakların düşen gölgesini.
Hepsi hain duruyor sessizce
Her gün baktığım aynı şey, aynı siluet!
Dokunduğum ne kadar soğuk ve mat
Yakıyor canımı benim dediğim ellerim bile.
Son baharın havası gibi silinir içinde ki tazelik
Bir esintiye kurban bende ki bu nefessizlik
Anladım ki kendimi itiyorum rahatsız bir yokuşa
Bugün cumartesi ve ertesi, belki hiç olmayacak.
Kim sevmez ki
Rüzgârla fısıldaşan yaprakların dedikodusunu
Belki konu ben belki de hiç değilim
Yine de ona bakmak
Çıplak bir kadına bakmak gibidir
Dışardan fütursuz, içinden sadece senin
Sadece yapraklar, biraz rüzgâr ve camın gerisinde
Bir adam duruyor yüreğinde sonbahar.
Kayıt Tarihi : 3.5.2014 19:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)