Varlığındır beni tutan, ayakta
Sensin gerçek dostum, efendim
Ruhum her an seni, arzulamakta
Senden gayrısına küstüm, efendim
Misk kokar adım attığın, her yer
Keranli taş evleri
Şeribeyi, Hecemeri
İhtiyarları, gençleri
Eski Hamtus'u özledim
Hapishane yokuşuni
Remezan ayınde patleyen topi
Gülle oynerken atılen gopi
Uzağtan uzağe çekılen hopi
Sahle kalsın mazide bi yere
Bin behtivar ole eski yıllere
Esmer
Ve yağız
Çocuklardı
Dağ gibiydi hepsi
Süphan'dan heybet
Rahva Ovasından
Boynun neden bükük ey gül?
Layıkın olmayan yere mi düştün.
Sana yanarken çileli bülbül.
Sen aşksız ele mi düştün.
Kar etmez kor gibi yanışın.
Ey İstanbul!
Sultan Fatih'in kara sevdası.
Derde düşenlerin gönül devası.
Ey Oğul!
Zalime boyun eğersen eğer.
Emeğim sana haram olsun.
Mazlumun kalbine değersen eğer.
"Ey Saki
Yüzünü gören mest olur.
Senin bahçende diken olmaz, gül olur.
Bu milletin bayrağına, ezanına.
Uzanan eller kırılsın.
Münkir, münafık yazılsın mezar taşına.
Evi, barkı başına yıkılsın.
Fesleğen kokan sokaklarda
büyüdük biz
pencere önü çiçeklerinin
masum güzelliğinin altında öğrendik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!