Dövüp demir dağları
Aşıp geldik çağları
Türlü türlü belaları
Def etmeye andımız var.
Kurdu savaş toyları
Bülbüllere sordum seni
Bir gün mutlak geleceğim
Gül bakışlım, bekle beni
Bir gün mutlak geleceğim
Uzaklardan, ötelerden
Hür olsun esir yurtlar
Bir ihtilal daha var
Uluyacak bozkurtlar
Bir ihtilal daha var
Yüreklerde intikam
Tarihler bizi tanır, yerde gökte şanımız
Bu vatanın uğruna feda olsun canımız
Toprağına helaldir damardaki kanımız
Durduramaz hiç kimse bu kasırga milleti
Yüce tanrı dağından serin rüzgar esende
Ey sevdiğim sen düştün şu ömrümün bahtına
Değişmem cemalini kralların tahtına
Durulmayacak gibi içimdeki fırtına
Deli gönül bağlanmış saçların sarısına
Savrulup gidiyorum rüzgarın borasına
Kaybolan yıllar, karanlık geceler
Güneş gibi, ufka doğdu gözlerin
Buz tutan kalbim seni heceler
Sevda ateşini yaktı gözlerin
İhtimal vermezdim aşka sevgiye
Dile düşer sevdamız, kınar bizi ahali
Kalk gidelim sevdiğim mahkeme kurulmadan
Ömür sermayesinin tükeniyor mecali
Kalk gidelim sevdiğim, can tende yorulmadan
Kandiller ışık vermez, bahtımın karasına
Dizilmişti bozkurtlar
Gökbörünün izinde
Görülecek hesap var
Viyana’da, Pekin’de
Kılıcımız ürkütür
Şifayı yanında bulurum bir tek
Reçeteme hasret, yazma sevdiğim
Alıp da eline kazmayla kürek
Sevgiye mezarı, kazma sevdiğim
Yanarken kalbimde aşkının mumu
Kızılelma yolunda
Yürünür mü pusatsız
Orhun, Tuna, Selenga
Geçilmiyor kır atsız
Tanrı dağı aşılır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!