Malûlen emekli
Bir akşamüstüydü senin son gidişin,
Maziye karıştın… söyle nerde yüzün.
Yaktı bedenimi ayrılık ateşin,
Yüreğime çöktü bitmeyen bir hüzün.
Gidişinle sustu gönlümde şarkılar,
Hadi git gideceksen, beni hiç düşünme,
Ben zaten alıştım terk edilmeye.
Bu aşkın ateşi söner, sen hiç dert etme,
Zamanla bir avuç kül kalır geriye.
Artık ellerin, gözlerin bana yabancı,
Bu gece ince bir yağmur yağıyor gökten
Şehrin kaldırımları hüzün kokuyor gene
Özledim gözlerini — bak ağlıyorum içten
Haber almadım senden, geçti onca sene
Bu ıssız şehirde zaman geçmiyor artık
Uzun zaman oldu senle görüşmeyeli,
Nice mevsimler sessizce gelip geçti.
Şimdi bakıyorum sana sevgili —
Ne kadar değişmişsin görmeyeli.
Eskiden sen böyle değildin,
Bir zamanlar hep sen vardın gönlümde
Alev alev yanan ateştin içimde
Sahte çıktı aşkın, sildim kalbimden
Yalan sözlerine kanmam yeniden
Sözde aşkımızı satır satır yazdım
Dün gece dolaştım tenha sokaklarda
Benden başka kimse yoktu civarda
Şarkımız çaldı uzakta bir radyoda
Keşke sen de olsaydın yanımda
Yâr gittin gideli, ateş düştü gönlüme
Yârim beni benden alıp götürdün,
Şimdi sensiz bir boşlukta gibiyim.
Her gün hasretinle beni öldürdün,
Söz dinlemez gönül, ben ne edeyim?
Ben senden sonra unuttum kendimi,
Gözlerim doluyor her hatırada
Senden bir iz kaldı her bir adımda
Yüreğim eridi yâr yokluğunda
Seni unutmaya çalışacağım
Rüzgârlar okusun bu şiirimi
Boşuna dokunma seven gönlüme,
Eğer sonunda yakıp gideceksen.
Boşuna umut verme yüreğime,
Ardından sessizce terk edeceksen.
Gerçek aşk için ağlayanlardanım,
Hiçbir ömür sonsuz değil
Bir gün ölecek her canlı
Dünya fani baki değil
İster genç ol ister yaşlı
Ölüm denen kara perde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!