Yüksel Önaçan Şiirleri - Şair Yüksel Önaçan

'Yüksel Önaçan'a'

Kara perceminizin izleridir
Yüz çizgilerimize düşen
Ve hasret bbıçağınızdadır...
Adımlarımızda

Yeryüzünde insanlar ya sigara içerler ya da içmezler. İçenler, sigaralarını çakmak ya da kibritle yakarlar. Ve bunların bir kısmı da kanserden ölür. Ama, dünyada demir çelik haddehanesinde çalışan hiçbir işçinin, sigarasını yakmak amacıyla 600 tonluk pres makinesinin arasından emekleyerek geçip 2450 santigrat sıcaklığındaki fırına ulaşmaya çalışırken can verdiği görülmemiştir.

Türkiye'de görülmüştür,
Karabük'te...

SANAL AŞKLAR TATLI BAŞLAR

İnsanların parmak izleri benzemese de
iç dünyaları birbirine benzer sanal alemde
“acaba bu mu” larla ekler listesine bir sürü isim
yalnızlığı ta şurada oturmaktadır

Sen sevgiye susuz kadın,
Çölde olmalısın.
O zaman neden karşılaşmadık hâlâ?
Çöl bedevilerine mi yakalandın yoksa,
Lütfen, bir haber salmalısın...

'Aşkı yaşadığını sananlara'

Şu ömrün sonlarında boş mu kalsın yürekler,
Bunca seneler geçti, hiç tutmadı dilekler,
Sevgililer günü sevgiyi bilmeyenler için bir aldatmaca,
Gerçekten sevenler, bu günü değil, salise sonrasını bekler.

.......................................................................................-eşim Seniha'ya-

sabrın sonu selamettir,
yolun yolsuza çatsa illettir,
düşler bazen keramettir,
………….kur yapanlar tez yitirdi,

Diyet uzmanıymış, getdiğim doktur,
Gıtlık çektiriyo sankim yiyecek yokdur,
Bi tepsi arabaşı için diyo ki 'çoktur,'
Çorbadan az içiyom, berhiz yapıyom.

Damarım dıkanmış, şekerim çıkmış,

Ona “BABA” dersin, O getirir sen yersin,
Senden bir şey istese kabarır hemen tersin…

Varlık-yokluk bilmezsin, sıranı da vermezsin,
İsteklerin olmazsa o babayı sevmezsin…

“Bugünü dünün kısır döngüsü içinde olan insan, insan gibi yaşamamış ve yaşayamayacak olan bir canlıdır” diye ortaya felsefi bir düşünce atsak, sanırım bu felsefeye merakı olanlara iyi bir tartışma konusu olur.

Bu tartışma konusunu ben ortaya attığıma göre, kimse benim mantıksız bir tutucu olduğumu söyleyemez. Zaten yazımı sonuna kadar okuma zahmetine katlanırsa (magazin haberlerinden fırsat bulup) tutucu olmadığımı anlıyacaktır...

Toplum her türlü çalışmasını mutlu bir gelecek yaratma amacına yönelik planlamıştır. Ya da planlamak mecburiyetindedir. Sağlıklı toplumlar, yarının mutlu dünyasına gölge düşürecek gelişmelere karşı çıkar. Hiçbir ferdi vurdumduymaz, adamsendeci değildir.

Gız inan tam beğendiğim gibisin. Bi dişlerini yapdırdım mı, ehhh! . Valla yapdırrım. annına-boynuna şu mamir maaşımnan altın da alırım gııı.
Gel he de sen bana. Valla içgövesi de olur, geçin, goyunun-ineğin, hatta tavuğun varısa da güderim.

Gel be yanağındaki sayfalarının arasında ballar saklayanım; he de sen! Sana souk su dedirmem, diliminen yıkarım üşüme deyi. Ge be havas olduğum! Yosam iki olumdan güçcük bi körpe garı beni gapatması yapacak. Emme ben senin gapatman oluyum isdiyom. Essahdan doru diyom, şaka maka annama.

Gulağın duyuyo mu? !