Firkatin öldürmezdi
bilirdim ufalardı
aşkın ömre bedeldi
cümlenin sonuna nokta olurdum
belli ettiydi aşk bittiğini gülüşleriyle
Bir darbe-i dert idi ki derdin girdabına düştüm
melek sandım ol dilberi vallahi narına düştüm
meğer ne meleği mirim bir ateş çemberi sanki
bad-ı sabâ sandım onu kandım didarına düştüm
Bir çift mücevher o gözler sanki birer yeşil zeytun
kaşları var hilal gibi dudakları gülbeşeker
sedef gibi bir teni var nedense biraz solgun
bakışıyla sanki panter silahsız vurur her dem gun
Çok dertliyim ufaklık
kulak ver bana
şimdi ben bu şiiri yazmasam olmaz
ey halden anlamaz
susuz kalınca çiçekler
Benden içeriydi
benim doru at
fakat sakat
lakin topallayarak yine de
geçti azgın nehri
gelip geçip gitti
Gecenin en ıssız bir saatinde
bir ses
zamana sarıla sarıla
çığ olup düşer merdivenlerden
Kimi kuzu gibi meler
ke li mee ler
başında ne taç ne boynuz
geçse de kulağı
kimi keçi de inatçı mı inatçı
Kim olduğumu hiç bir zaman bilemeyeceksin
biz aynı meridiyenden geçen iki yıldızdık
kamaştırıverdi birden ışığın
dokunamadım şiirlerine bile
Sonra sahile inerdik
kıyıdan yürür
dalgaların köpüğüyle ak ak
beyazlanırdık maviye çalarken
uzaktan görünen villâların
Sima'n gözlerime ve yüzüme
kazındığı gün
biter yalnızlığım
o gün yıl dönümü olur
yeniden doğmaların
düşüncenin kelepçesi çözülüp
Ağzımızın tadı, huzurumuz, ruh sağlığımız bozulmadan, iyi bir bayram geçirmemiz dileği ile, sevgiler, selamlar...
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay