Ömür çizgisi gibi çözle düğümlene
Yolu biten yolcudan dul kalan tozlu yollar
İşlenmemiş süt gibi görünür her gelene
Kimine dert kimine zevk olan tozlu yollar.
Yüzümde oyuk oyuk, nakış nakış izleri
Anılarımda saklı yokuşları, düzleri
Sarar zaman iğine geceyi gündüzleri
Düşünce dingilinde çevrilen tozlu yollar
Dağlarda uzatmalı, buzlar altında yatar
Havada kanatlanır, denizde kulaç atar
Kimine dane verir, kimine saman satar
Kader harmanı gibi savrulan tozlu yollar
Bir devrin hicranını kağnılara söyleten
Dünleri, bu günleri yarınlara ileten
Bazen gözyaşlarımla bağrını serinleten
Bazen alınterimle yoğrulan tozlu yollar
Muradını sizlerde arayan sevgililer
Vasfî gibi gün olur kavuşuruz dediler
Neden getirmediniz? Ne kadar beklediler?
Ey başka dünyalara ayrılan tozlu yollar
Kayıt Tarihi : 18.4.2002 17:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

karlı dağlar aşıp gelmişsin yolcu
bekleme burada de sür atını
belli ilim irfan almışsın yolcu
bekleme burada de sür atını
bülbülden gülüne selam taşırdın
tek başına yedi kale düşürdün
yol kaybedip izini mi şaşırdın?
bekleme burada de sür atını
mecnunsun; yarini bizden sorarsın
şu yağız atı boşa yorarsın
bu virane yurtta kimi ararsın
bekleme burada de sür atını
aynı dert var bende; bir ince sızı
dağlar aşan yollar bekliyor sizi
çok konuştun haydi incitme bizi
bekleme burada de sür atını
yolcu! sür atını dedim sür sana
gittiğin yerlere beni sor sana
de hadi atına topuk vur sana
bekleme burada de sür atını
aralık 2005-istanbul
TÜM YORUMLAR (1)