YOLCULUK
Zindân-ı hevesle sarıldım cânâ,
Nefs ü hevâyla örüldü hanım.
Mihnetle yoğruldum, oldum perişân,
Ferâgat gülşeni oldu mekânım.
Âvâre gönlüm seyr ü sefere düştü,
Cân bahrine daldı, nâ-olmakla pişti.
Tecellî ile yandı vücûdum bütünü,
Hicrânla yoğruldu meftûnun içi.
Şehbâz misâli arşa yürürüm,
Gamdan azâde, aşk ile dirilirim.
Her dertte bir devâ, her vâdide sır,
Râm olmuş gönlüm, her gamda hayır.
Ve nihâyet…
Benlikten geçen bir âşık, azâd olur,
Varlık örtüsünü yırtar da nûra konur.
Hiçlikte bulur aslî vücûdunu,
Cân cânanla bir olur… aşk olur.
Nûrferah Züleyha AKTAŞ
Züleyha AktaşKayıt Tarihi : 6.8.2025 12:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirde sizlerle, insanın hem dünyevî hem de manevî yolculuğunu paylaşmak istedim. Nefsin arzularından başlayıp, aşk, ferâgat ve hicranla yoğrularak nihayetinde hiçlikte kendini bulan bir ruhun hikâyesini dile getirdim. Aslında her birimiz, bu yolculuğun bir yerindeyiz. Şiirin satırlarında, benlikten geçip ilâhî aşka yürüyen bir âşığın iç sesini duymanızı arzu ettim. Vermek istediğim mesaj şudur: Gerçek özgürlük, dünyadan değil; nefsi terk edip aşk ile nura kavuşmaktan geçer.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!