Beşikten mezara uzanan yolda,
Engeli, darlığı geçtin mi yolcu?
Hak tecellisiyle bezenen kulda,
İlahi varlığı seçtin mi yolcu?
Hakk’a güvendin mi geçerken yolu,
Hakk’a sığındın mı düşerken dolu,
Hakk’a yöneldin mi severken kulu,
Gönlünü herkese açtın mı yolcu?
Aşk ile çağlayan gözün yaşında,
Yolculuk başlarken yolun başında,
Mevla’ya yönelen kulun işinde,
Varacak menzili ölçtün mü yolcu?
Neden yaratıldın sorup kendine,
Sıyrılıp nefsinden varıp engine,
Siyahın, beyazın bakıp rengine,
İnsana değeri biçtin mi yolcu?
Ruhunu bedene saran Allah’a,
Her türlü nimeti seren Allah’a,
Sağlığını sana veren Allah’a,
Şükür badesini içtin mi yolcu?
Yaratan aşkına ağartıp saçı,
Nefsine yükleyip olanca suçu,
Tahtadan atına sarmadan göçü,
Uhrevi âleme göçtün mü yolcu?
Şu fani âleme meftun olmayıp,
Şeytanın şerrine, nefse kanmayıp,
Verilen bu ömrü sonsuz sanmayıp,
Ecel kaygısına düştün mü yolcu?
Cennet’i Ala’da huriler gibi,
Allah’ı zikreden periler gibi,
Şahan’ım, dünyada veliler gibi,
Ölmeden ölüme koştun mu yolcu?
Ecel şerbetini içtin mi yolcu?
Kayıt Tarihi : 6.3.2013 16:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Söz verdik ezelde ölümsüz Hayy'a
Beklerken uhra'da kazib'i gayya;
Sözünden dönerse mahvoldu yolcu!
Güzel şiirinizi zevkle ve takdirle okudum kardeşim. Maşaallah gerçekten hoş ve manalı olmuş.
İzninizi almadan bu dörtlüğü buraya iliştiriverdim ama beğenmezseniz silin gitsin.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)