Bozulmuş sazımın telleri ses vermiyor,
Efkarın kendime sitemim düzene.
Vurgun yemiş şu gönlümün,
Baharında kış oldum.
Hey yolcu......
dur bir bak..!
Kekik kokarmı gittiğin dağlar,
Golge dolasir geceyle esmerligin arasinda
-Bir an- bakislarin mavi denizle gok arasinda
Bir uyumsundur sen -yazlar gezinir kis gunlerinin icinde-
Sabahlari bir seyler noksandir, aksamlari
Noksanlardan olusan bir uzuncluk sende.
Devamını Oku
-Bir an- bakislarin mavi denizle gok arasinda
Bir uyumsundur sen -yazlar gezinir kis gunlerinin icinde-
Sabahlari bir seyler noksandir, aksamlari
Noksanlardan olusan bir uzuncluk sende.
Bozulmuş sazımın telleri ses vermiyor,
Efkarın kendime sitemim düzene.
Vurgun yemiş şu gönlümün,
Baharında kış oldum.
Tülay bacım da benim gibi uzun süredir antolojiden uzakta kaldı. Tekrar hoşgeldiniz. Şiirinizi çok beğendim. Devamını bekliyoruz tabi...
'söyle duyuyor musun.
Aydınlığın üstüne,
Örülmüş duvarlar taşlarla,
Kanla,kinle, canla.
Zindan eylemişler üstümüze karanlığı,
Yalanlarla, kalleşliklerle. '
Duyanlar içinde öfkesini bileği yapan yürekliler. 'Zindanı taştan oyarlar, içine yiğit koyarlar'diyen Bedri Rahmi gibi ben de bu tarihi gerçeğe katılıyorum. Ama yiğıtlik odur ki zindanlarda kalsa bile sesini demir pencerelere sızan ışıklara katar. Oses dağlara akar, çobanın kavalından iner ovaya. Yayılır üstüne ilk ışıkla uyanan emeğin ellerine. Eller kenetlenir, güçler çoğalır... yıkılır fildişi kulelerdekilerin sırça sarayları...
Yüreğine sağlık.
COK guzel bır anlatım tebrıkler efendım selam ve saygılarımla
selami
Hanımefendi
Çok güzel ve akıcı bir anlatımdı. Tebrikler. Gönül sayfamdan 10
Hey yolcu..
Dur bir dinle..
Her şeye rağmen burdayım burdasın.
Kızgın çöllerde yanarak,
Denizlerin hırcın dalgasında boğuşarak,
Zalimlere,zülümlere,kalleşliklere,
Yılmadan yanarak başı dik yürüdüm.
Her seherin kızıllığında,
İnadına umudumu göklere yükselltim.
Bitimsiz saygılarımla...
Âlimoğlu
Bu şiir ile ilgili 24 tane yorum bulunmakta