YOKSULLUK ŞİİRLERİ

Uzun zaman oldu
Ceplerimde yalnızlık,
Ellerimde bir dünya yoksulluk
Üstelik hiç umut da kalmamış sokaklarda...

Hani çıksam sokağa ve haykırsam şöyle;
Elinde fazla umudu olan varsa
..

duy sesimi duy yarabbi
yine bugün darda galdım
gönlğmğ bir ateş sardı
yanar içim harda galdım

otuzu üçde yitirdim
her şeyi hiçde yitirdim
..

Hepimiz önce İnsanız,
Sonra Türk'üz.
Sonra Müslümanız.
Sonra yüreğimiz kadarız.
Ne fabrikalar ne servetler...
Alsın başına çalsın hisse senetlerini.
Borsasını,piyasasını...
..

İnsan görmek ister gerçek âlemi
Barikat kuruldu geçmek ne mümkün
Ayakta pranga hırs dolu yiv mi?
Kollarda çift başlı kelepçe üzgün

Yoksulluk arkadaş oldu, bak yakut!
Dert boyna asılı, sen korkuluk tut
..

Geleceksin de ne olacak,
Şu fani dünyaya bebek?
Nelerle karşılaşacaksın bir bilsen,
Belki o zaman vazgeçersin.

Yoksulluk içinde belki ailen,
Hastanede rehin kalacak belki de annen.
..

Bu sabah küçük bir çocuk geldi kapıya
Boyayalım parlatalım abi beş yüz kuruşa
Bu çocuk olsa olsa sekiz yaşında
Ekmek alacak boya parasıyla
Okula gidemiyor mecbur kalmış sandığa
Yoksulluk yapışmış yakasına
Ailesini geçindirecek aklı sıra
..

Gençliğin kıymetin şimdi bilemen
Siyah saça kır düşünce anlarsın
Keçi cılgasının asvalt olduğun
Yüce dağa kar düşünce anlarsın


İkiyi bir etmek aşkın kökeni
..

Ben çoktan nuttum
senli benli şiirleri
yüreğim se yürek değil
robotlaşmış et parçası
ve sensizlik öylesine işlemiş ki içime
ağıt olmuş her bir gülüşüm
en karanlık sarılara bürünmüşüm
..

Sevgili okurlarım, bugün öğretmenler günü olması münasebetiyle emekli bir öğretmen arkadaşınız olarak, sizlerle birkaç hususu paylaşmak istiyorum.
Bugün ülkemizde eğitim -öğretimde hizmet sunmakta olan 800 bin öğretmen mevcuttur. Bu öğretmenlerimizin konumu düşünüldüğünde, kutsal görevlerinin karşılığında nasıl yaşadıklarını gözden geçirmemiz gerekmektedir. Öğretmenlerin yoksulluk içinde yaşadıklarını bilmeden ve durumlarını düzeltmeden, günlerini güncelleyerek kutlamanın pekte işe yarayacağını düşünmüyorum.
Günün koşullarında yoksulluğun pençesine düşmüş olan ve birçok kültürel değerlerden mahrum kalan, görmesi, bilmesi ve öğrenmesi gereken bilgilerden yoksun bırakılan öğretmelerin günlerini kutlasak ne olur, kutlamasak ne olur.
Öğretmenleri mutlu etmek istiyorsak, ülkemizin geleceğini düşünüyorsak, bir an önce gerekli olan bütün tedbirleri almalıyız. Öğretmenlerin sorunlarına bir an önce çare bulmalıyız.
Gördüğüm kadarıyla bu zihniyetle ne bir çare, nede bir önlem alınacağa benzemiyor. Çünkü benim gibi düşünürsen varsın mantığı her daim olumsuzluğun içine ve bataklığın sonsuzluğuna götürür. Kaldı ki, sendikalaşma sürecinde, pozitif bilimin hiçe sayılması adına ortaya çıkan, sözüm ona öğretmenim diyenlerde, öğretmenlere zülüm etmeye başlayan sendikada var oldu. Hal bu iken, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylemlerinde çok önemli bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Mustafa kemal Atatürk diyor ki: “Öğretmenler, bu vatan sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister.” Bu düşünce gerçekleşmediği sürece, gerçek bir yurt severin yetiştirilmesi mümkün olmayacaktır. Olması da mümkün değildir. Zaten olmuş olsaydı, bu günkü eğitimin yazboza dönmesi mümkün olmazdı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün milli eğitimin, milli kavramlarının ülke geleceği açısından önemini vurgularken, bu günleri düşünmüş olmalı ki, “Muallimler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Demiştir. Bunları söylerken, tek vücut bir aydınlanma ateşinin yakılmasını istemiştir. Yoksa göstermelik olarak, 24 Kasım’ın Millet mekteplerinin Başöğretmenliğinin kabulünün pekte önemli olmadığını söylemiştir. Nedenine gelince, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başöğretmenlik Unvanı verildiğinde, söylediği bu söze dikkat çekmek isterim.
Mustafa Kemal Atatürk, diyor ki, “sizler ve bizler bu davanın tek adamıyız ve hepimiz başöğretmen olmalıyız, aksı halde bu cehaletin üstesinden gelemeyiz.”diyor.
..

Kimi gün,
Kıskacımda kor demir,
balyozumda,
kinsin sen.
örsümdeki inat,
kollarımda,
güçsün sen.
..

Ne örf'ün adetin, ne tören belli,
Sen bizden değilsin biz olamazsın.
Bizde kıble tek olur,sizde yüzelli,
Sen bizden değilsin biz olamazsın.


Söylediğin söz ile yaptığın çakışmıyor,
..

Sevdam,
eylemler de,döğüşler de.

sevdan,
bir hayın bıçak
sol döşümde.

..

Lütfeyle güzelim yanına gelem
Sevdanın uğruna dağları delem
Canımı istede canımı verewm
Sensiz yaşamanın tadı yok gülüm.

Sensizlik ürpertir bu bedenimi
Sevdanın ateşi yakar canımı
..

Rabbin sana darılmadı da,
Seni terk etmedi.
Sakinlik çöktüğü zaman geceye de,
Kuşluk vaktine yemin ederim.
Sen de razı olacaksın
İlerde Rabbin sana mutlaka verecek.
Ahiret senin için dünyadan elbette hayırlıdır.
..

Dağılmaz başının dumanı sisi
Sendedir gölgendir sılanın sesi
Hele o akşamı bir de gecesi
Gurbet karasına çare bulunmaz.

Dünyada mekanmış cennette iman
İnanma bunlara değişti zaman
..

Bakmayız dededen soyumuza sopumuza
Takarız testereli bıçağı muhalif boynunuza
Sürteriz ha sürteriz koparıncaya boğazınıza
Her katliam dalavere her kirli işte sırıtırız ha

Devlet içinde derin değil yuka feto devletimiz
Atarız içeriye gerekçe önemli mi muhalifleri biliriz
..

TÜRKÜDÜR DAĞLARDA SİTEMİN SENİN

Bir yanın gökyüzü bir yanın çığlık
Yıkılsın yoksulluk ağalık şıhlık
Yakışmaz yiğide ölürken sığlık
Güvercin uçurur matemin senin

..

Ana yüreğidir dayanmaz gayrı
Yoksulluk içinde can candan ayrı
Kurtlar yesin varsın dağda davarı
Gencecik yaşında solar Şengül'üm

Aklı bebeğinde sürüler önde
Bir Allah var bir de kocası yanda
..

Gurbetten bir haber salsam
Ela gözlü sevdiğime
Bir selam hal hatır sorsam
Dön gel dön gel her kelime

Yeter bu ayrılık bitsin
Candır dayanamaz netsin
..

Ölmeğe tamam.
Sönmeğe tamam.
Ağlamaya tamam.
Yoksulluk da tamam.
Sen tamam değilsin.
Savaşıyorum.
İster çembere al.
..