Yoklar Ülkesinde Bensiz Senler

Leyla Bay
124

ŞİİR


28

TAKİPÇİ

Yoklar Ülkesinde Bensiz Senler

Yoklar Ülkesinde Bensiz Senler

Şehirsiz istasyonun,
duraksız tek bekleyeniyim,
Her kelime bir durak,
Ve her durakta sen varsın,
Yüzsüz, ama tanıdık...

İçim seferberlik,
İçimde anlamları birbirlerine kılıç çekmiş, mahşeri bir kelime kalabalığı,
Ve tüm kelimeler senin safında,
Ben tek,
bitimsiz kelimeler ve sen karşımda...

Sen, bir sessizliğin senfonisi,
Olmayan şeylerin haykırışı,
Suskunlukla örülü aşkımın yankısı...
Belki de ilk kez,
İlk defa yoklar ülkesinin tüm yokluklarıyla alıyorum seni kaleme...
Kelimelerin eksilmiş, bir o kadar da eskimemiş armonisiyle...

Bu şiir,
olmayan biri için yazılmış bir aşk olmazı, deyip varıyorum yoklar ülkesine,
Bensiz senlerin olduğu diyarsız uzaklara...

Sen, uykusuz rüyalarımın içine doğru yürüdüğüm,
Başsız yastıklara başımı bırakmadan,
Köksüz bir düşün içinde , bulunmadan kaybolduğumsun...
Bizsiz arıyorum ikimizi,
Sen varsın , ben yokum...

Sen, imlası bozulmuş,
mısrasız şiirlerimin bedelsiz borcu,
Tüm dizelerden mahrum ama susmaklarla dolu...
Yangını olmayan bir yanıştan yükseliyor külsüz dumanlarım...
Ateşsiz yangınlarda yandığım,
Susuz sularda söndüğümsün...
İşte burada, denizsiz bir gemiyim,
Batmayı göze alan, bir türlü batmayı becermeyen bir aşkla karşındayım...

İşte orada, sen tam karşımdasın,
Sarhoşsuz içkilerle bakıyor, adını sayıklıyorum...
Depremsiz yıkıntılar altındayım,
"sevgimi duyan var mı ?
Birazdan sevgisizlikten öleceğim, ne olur yürek kabıma bir damla sevgi ..." Diye dua dua yalvarıyorum kalbimin son çırpınışıyla sana...

Mevsimsiz bir iklimin, ne yazında ne kışında,
Gözsüz gözlerin yersiz bakışlarındasın...
Ben dalsız bir yaprak,
Ben yapraksız bir dal,
Savruluyorum rüzgarsız bir fırtınanın içinde...

Dünyasız insanlar arasındayım,
Bazen kuşsuz kanatlarımla, göğe yükseliyorum özenle,
Bazen kervansız göçlere eşlik ediyorum ayaksız özlemlerle...
Hiç yola çıkmamış ama hiç dönememiş bekleyişsiz vuslatlarla...

Aşkına dair yazmayacağım her duygum için,
Mürekkepsiz kalemimden titrek kelimeler dökülüyor, içsiz içime...
Ölüsüz mezarlar kazıyorum kalbime,
Sofrasız yemeklerle aç kalıyor aşkın,
Tuzsuz tatlarda sen doydukça, ben eksiliyorum...

Tablosuz sergiler,
Ağaçsız gölgeler,
En çok da Saatsiz saniyeler zihnimde...
Çıldırıyor muyum,
Delisiz bir gömleğin içinde çırpınıyor muyum bilmiyorum...

Bir sensizlik haritasının içinde kayboluyorum,
Sanki bir Tutunamayanlar anayasasında, yokluk ilminin bilge hiçliğiyim...
Kalpsiz bir aşkın, varlık anlamını yitirdiği,
Yokluğunun bile fazlalık hissettirdiği ,
Kayıpsız bir coğrafyadan keşfediyorum seni...

Olmayan duvarlardan sarkan gölgen aşkına,
Yapraksız takvimlerime, rakamsız tarihlerle iliştirdim seni...
Düne gidemeyen,
Yarına kavuşamayan,
Bugünü kayıp bir aşkla seviyorum seni...

Sınırsız bir kapıda, kimliksiz bekleyen, vatandaşsız bir ülkeyim...
Dünyasız bir gezegende,
Adressiz bir sokak,
Caddesiz bir isimde
ve bulunmadan kaybolmayı bekleyen, kapısız bir evin, evsiz odasında...

Gecesiz yıldızlar ağlaşıyor kalbimde,
Zamanın kefeni çözülüyor sinsice.
Sessiz bir fısıltı kalıyor vakitten,
İşte o zaman,
Kaçacak yer bulamıyorum "ölüm" denen o hakikatten...📌

Leyla Bay
Kayıt Tarihi : 27.6.2025 12:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


İmkansızın elinden tutan, kalemsiz bir mürekkebim...📌😔

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!