Ölümün ne zaman gelip beni bulacağını bilmiyorum.
Her akşamın karanlığı çöktüğünde, içimdeki korku ve endişe bir gölge gibi büyüyor, ruhumu sarıp sarmalıyor.
Kadehim şarap dolu elimde, yudum yudum sarhoşluğa teslim oluyorum, ama buna rağmen yüzümde sahte bir gülümseme belirmiş.
Ona nasıl gülüyorum, bilmiyorum.
Belki de içimdeki boşluğu örtbas etme çabası bu.
Kadeh önümde duruyor, ama onunla nasıl oynanır bilmiyor.
Soğuk, anlamsız bir nesne gibi, sadece orada.
Ben ise, öfkemin ve çaresizliğimin içinde kaybolmuş durumdayım.
Kızgınlıkla tütün sarıyorum; her sarışta, her nefeste kendimden biraz daha uzaklaşıyorum. Dumanı derin derin içime çekerken, sanki her nefes beni bu hayattan biraz daha koparıyor, biraz daha tüketiyor.
O anlarda zaman duruyor, dünya sessizleşiyor.
Sadece içimde yankılanan boşluk ve sarhoş zihnimde yankılanan düşünceler kalıyor geriye.
Bu kısır döngüde kaybolmuşum, her akşam aynı korku, aynı çaresizlik.
Tütün yakıp, her nefeste biraz daha yok oluyorum.
Kendimi bu sarhoşluktan ve dumanın arasında kaybolan varlığımdan kurtaramıyorum.
Memoçilo
Mehmet Ali DemirelKayıt Tarihi : 28.12.2024 14:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!