Birinci sen.
Ufukta / yere düşen bir fincandan yansıdı ışığın. Kırıp döktüklerimize rest çekiyordu, ağzın.
İkinci sen
Dışarıdan atılan bir mektuptur çocukluğumuz. İki kere pulladığın göğü açıyorum, aşk soldan fırlayan çıngı.
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.