Siyah bir matem havası var
Gökyüzü, karanlık ağlıyor
Kimsecikler yok ortalıkta
Bilmem! Nereye bakar dünya
Ayrılık ateşi yandı yeni
Alevi delice vurdu geçti
Perişan yüreğim yere düştü
Sevgili terketti beni üzdü
Karardı gökyüzü sevgi bitti
Issız bir diyar, uzaklarda;
Gideni dönmez, kayıplarda.
Geleni olsa da, bilinmez;
Bilinse de, hayatta denmez.
Sualler, cevapsız diyarda;
Beyazlar içinde, aslımın altındayım
Gözlerim açıldı, ölçünün üstündeyim
Getirdim yanımda, âlemde ettiklerim
Tartıldım huzurda, beklerim kafesteyim.
Anladım yalanmış, aldığım nefeslerim
Aşk bir ölümlüye tutulmak mıdır
Yoksa Ebediyi bulup yoluna ömrünü adamak mıdır
Aşkın tarifi zordur
Anlatılmaz
Yalnız yaşayan bilir tadını
Yalnız yaşayan tadar acısını
Tanınmak değil hızım
Can buldukça yazarım
Okusa, bulsa yarım
Cümbüş eder coşarım
Ondan kalan ağıdım
Sana baktım beni gördüm.
Benim gibi dertli gözün.
Aynı yoldan nasıl geçtik?
Benim gibi tozlu üstün.
Aşık mısın benim gibi?
Bir ayrılık rüzgârı esiyor
Yüreğimden kalbime
Bir sızı var, bir acı
Bir kederin dili
Bir ayrılık şarkısı duyuyorum
Bir beklenti kaldı mı? Bilmem!
Gelecek mi dersiniz? Sizce...
Fikriniz yok mu? Benim gibi.
Susarsınız, sizde ümitsiz.
Yanı başınızda bir ateş,
Kara bir fincan, buğulu bir aynadır sanki
İçinde yatar sırlar, bilinmez! Neler saklı
Acı bir yudum, dudakları yakar, gönlü dağlar
Bir ömrün hikayesi her damlasından çağlar
Koyu kıvamı, hayatın karmaşasını andırır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!