Öyle bir yoldur ki: Hiç bitmez;
Yolda olan, bunu dert etmez.
Yürüdükçe, mesut olursun;
Mutluluğu, hazzı bulursun.
Üstünde, engeli hiç bitmez;
Sis sarmış, dünya
Kara bir örtü
Kaplamış işte
Her yanı sonsuz
Sevgili var ya
Solgun bir gül, pencerenin önünde,
Yağmur damlalarıyla sırılsıklam.
Bir zamanlar ne kadar güzeldi,
Şimdi solmuş, renksiz, paramparça.
Tıpkı benim gibi, solgun ve yorgun,
Dosta hiç kin güdülür mü?
Ardından laf edilir mi?
Lafın duyarsa ne olur?
Dil kılıçtır, keser geçer.
Damla zehir balı bozar.
Kalpte derin izler kalır.
Sende bir hüzün
Bende bir matem
Biter mi dersin?
Bu acı şarkı
Hain bir niyet
Kalbinde bir kor var senin.
Kim bıraktı, bilir misin?
Parlamıyor ki ateşi.
Söyle bana dertli misin?
Dert ebedi mi sanırsın?
Yıkıldık! Eyvah! Kesildi, kol kanadımız;
Susmakla olmaz, konuş sen! Nasıl kalkarız?
Yoksa, geçmişimiz uydurma, yalan mıydı, sen söyle;
Nasıl, bu hale geldi Vatan, bu büyük millet böyle.
Bahar gelmiş yurduma
Mis kokular etrafta
Sevinç dolmuş herkese
Ebedi memlekette
Geçmişini unutma
Alevler aldı her yanı.
Sonsuz bir yangın başladı.
Son nefeste bir çırpıntı.
Kurtulma hali kaldı mı?
Ecel kapıya dayandı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!