Bir akşamüstü rastgele bir sokakta,
Belki bir tesadüf, belki kaderin ince oyunu
Adımlarımız aynı kaldırımlarda yankılanırken,
Zaman, içimize işleyen bir sızı gibi
Sessizce çöktü aramıza.
Ne çok şey değişmişti,
Ne çok şey hâlâ aynıydı.
Sesin, hafızamın en derin kuyularında
Asılı kalmış eski bir melodi gibi,
Tanıdık ama bir o kadar uzak.
Gözlerin, bir zamanlar ışığım olan gözlerin
Şimdi gölgelerle doluydu,
Ben, o gölgelerde kaybolmamak için
Eğdim başımı ve sustum.
Ellerin hâlâ sıcak mıydı,
Yoksa hatıralar mı aldatıyordu beni?
Bir zamanlar adımı titreyerek fısıldayan dudakların,
Şimdi suskun bir yabancı gibi
Hiçbir harfe dokunmuyordu.
Oysa ben,
Yıllarca o harflerin içinde kaybolmuştum.
Eskiden bendim ilhamın,
Şiirlerinde beni okurdun,
Şimdi hangi satırın kenarında kaldım,
Hangi mısrada yetim?
Kalemin hâlâ beni arıyor mu,
Yoksa çoktan unuttun mu adımı?
Sen pişman mıydın, bilmiyorum,
Ama ben kırgındım…
Beni en çok ne yaraladı, biliyor musun?
Bütün o aşkın, o sevdanın içinde,
Bir tek güveni bulamamış olmamız.
Sevmiş miydik gerçekten,
Yoksa sadece sevmeye mecbur muyduk?
Ve zamanın bizi getirdiği bu yerde,
Ne bir adım ileri atabildik,
Ne de gerçekten geri dönebildik.
Sadece sustuk…
Çünkü bazı hikâyeler,
Son cümlede değil,
İlk sustuğunda bitmişti.
Kayıt Tarihi : 17.3.2025 20:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!