İnan bana ey gonca yüzlüm
İnan bana ey mahur bakışlım
İnan bana sevilmeyi bilmeyen kadınım
İnan bana kalbiyle saf olmayan yârim
İnan ki geçen yıllarım iyi bilir sevgimi
İnan ki açarsın benim bahçemde
Gözlerine baktığımda anlamalıydım bu yazgıyı
Sen bir orman misali vermedin bana kalbinden bir yaprak
Salkım salkım dökülüyordu güzelliğin
Oysaki ben seni yapraklarını dokunceye dek sevecektim
Kalemi aldık yine ele
Her son satirim dediğimde
Saat geç oldu uzanıver kalbime
Göndermem seni bu saate ellere
Bilmesinler seni düşlediğimi
Gormesinler güzel gözlerini
Mümkünse sevme vefasızın birini
Neden hep böyle karanlıksın
Hani bir tebessümün vardı ya
Görmez olaydım
Beni sürükledin yine buralara
Hani bir endamın vardı ya
Görmez olaydım
Düşürdün beni dillere
Bir sokak lambası altında
Derin bir nefese bakar aklıma gelişin
Bir kalem kağıda bakar esir oluşun
Rüzgarın hırçınlığı hatırlatır sonbaharı
Bir bir dökülüyorken yapraklar
Geçen yıllarım gelir aklıma
Yalan oldu asla olmaz dediklerimiz
Olmuşta haberimiz yok gayrı
Nedensiz de sevilir mi bir kalp
Bir gülüş
Bir tebessüm
Bir çift göz
İcaz eylemek isterdi şu gönlüm
Göremeyince bir icazet
İcabet etmeye olmadı bir gerek
Nadide bir ruha neyler ki bu yürek
Ya handân olur seni görünce
Yada teccerüd olur yolunu gözleyince
Bakma sen geçen yıllarıma
Farkındayım her saniyesine kadar
Bekleme boşuna
Yıllar yılı durma bir durakta
Duracaksan sahip çık unutma
Varsa yüreğin birde böyle sev görelim
Dünya bir yana gözlerin iki yana
Eşi benzeri olmayan bir eserdir o bakışlar
Şarkı gibi hissettim o sözlerini
Anlatsan saatlerce anlasam
Baksan da olur eserinle
Sussan da olur tebessümle
Karşılaşmamız Eylül ayı misali güzel oldu
Sana ait küçük bir hevesim kalmamış
Sonbahar kadar soğuk geldin bana
İlkbahar misali serinledi şu kalbim
Yaz misali yaktı o gözler beni
Bıraktığın yerdeyim ki kalbin değişir belki




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!