Dün gece, yeşil gözlü bir kadın vardı düşümde;
Yıldızlar doluydu kucağı ve samanyolunu sürüklüyordu peşinde.
Üzerinde, sadece gün batışından kalma eflâtun bir tül vardı
Ve omzuna dökülmüş saçlarında binlerce kıpkızıl gül vardı.
Gül yaprağından dudakları, fettan bir tebessümle bükülüyordu,
Bakışlarından, çiğdem rengi, karşı konmaz dâvetler dökülüyordu.
Yumuşak adımlarla yürüdü
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
Devamını Oku
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır