İşlenmiş nakış gibi güneşten yanığı
Hançer acısı yüzümde izleri sancılarımın.
Ateşten kor...
İncelmiş telleri dağınık saçlarımın.
Alın terimi akıttığım topraklar -
ayrılık kokuyor.
Tükenir mi ecelden güzelliği
o inceden ruhumun!
Meleklerim aslında yanlış
hatırlıyor.
Tanımadık semalara aktım,
çizerken düşlerimi yıllarca.
Gönlümce aktım...
Her kanat çırptığımda ıslanırken
yağmurlarda - terk etmeden
umutlarımı
Kulaklarıma kadar battım.
Tükenirken üşüdüğümde nefesim
buz bağlayan kirpiklerimdi -
zedelenmeden tutam tutam...
Damla damla, göz yaşımdan
eriyip akarken suları...
Sazın tellerinde delinecekse yüreğim...
Ey ozan... Ne gelir geçer ki
aklından! ..
Neyse ki, yüreğim hala dimdik ayakta
Cirit attığım, özlediğim her sokakta.
Derlediğim göstermelik masallar
artık çok uzaklarda!
Ve bilmek isterim ey, talihsiz zaman!
Kasvetli rüzgarın erittiği yıkımlar -
yenilmeden buhrana...
Söyleyin bana -yaşadığım ıstıraplar...
Kaç yaşında!
16.01.2004 / Çorlu
Yahya AkbulutKayıt Tarihi : 22.4.2005 15:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!