Kapılar dillerini yutup kilitli kaldılar.
Kollarına değemez soğutamadığım ellerinden gerisi.
Yine bir hüzün ekledim sensiz sokakların gel gidinde, yüzümün çoğalan çizgilerine.
Durmadan 'garip'leşiyorum bu şehirde.
Gizli sokaklar malikanesinin, zengin suratlı koltuk köşelerinde,
Uyku soluklu, sarhoş sohbetler çarpıyor yüzüme.
Bir lir, neye ağladığını bilmeyerek yamanıyor soysuz adamların ellerine.
Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Devamını Oku
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
''Yazgımın en müşkülpesent yerine terk ediyorum beni.
Kimseden cayamadım.
İçim,
Daim yazılan gibi,
Kendinden geçti yine'' .... kendinden ( Kendi Köprüsü'nden ) geçmeden, kendine gelen.., kendine gelebilir mi ........? ''yerli yabancı'' - ''yabancı yerli'' şairin yüzü hangisi..?
saygı -selam ile..,
mehmet şakir karataş
...
AliBey'in yazdığına yani.
Çok ilginç demiş ya,
bence de.
Bazen keni yazdıklarımdan bile neden bir şey anlayamıyorum?
bence de.
Şairler hep şaşırtıyor beni...
İyi ki Yazmışsınız.....
Çok da hoş olmuş.....
'Yeni yeni anlıyorum.
Şairler yalancıdır!
Ve “dokuz köy”, onlardan başka kimsenin yaşamadığı bir palavra uygarlığıdır…
Düşüncelerime empoze edilen bir baldırandan arta kaldı şaşkınlıklarım. '
Çok ilginç....
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta