Gökyüzü bir tuhaf bu cumartesi!
Hiç şahit olmadığım bir görünüme bürünmüş.
Hem her renk var hem de hiçbir renk yok içinde,
Duygularım sıçramış olsa gerek bu dev tuvale de.
Elim tutmaz, nasıl boyarım dedim koca gök kubbeyi.
Feda oldu belki de gök kuşaklarının en güzeli.
Sen renklerin üzerinde bir renksin, gökkuşağının bile kıskandığı
Sen semayı huzurla kaplayan mavisin, sarının saçlarında bakıra karıştığı
Sen cübbendeki utangaç kırmızısın, beyazın dişlerinde kahkaha attığı
Sen kocaman sarılan çınarın alacasısın, kahvenin dallarında yeşille barıştığı
Sen dostumun heyecanındaki turuncusun, pembenin simlerinde parladığı
Sen renklerin kara kanlı komutanısın, siyahın asaletini taşıyan gece karanlığı
Ahımı akıttım bir boş şarap kadehinin içine
O eski masumiyetimin kanıyla doldu taştı
Gözyaşlarım nefretimle yaktı kavurdu çenemi
Parmak uçlarıma kadar karanlık kapladı bedenimi
Mademki uyandırdın içimde uyuyan devi
Bu gece vicdanım vahşete kurban gidecek
Masallara inanmazdım sözlerini duyana kadar
Sevdadan anlamazdım gözlerini görene kadar
Öyle yakınımda,
Öyle imkansızsın
Keşkelerime meze ettim seni bu gece sevgilim.
Kaç kadeh kırdım kim bilir yıllanmış sevdana
Devrilen her şişede biraz daha sarhoş ruhum,
Her yudumda dudaklarımı boyamana keyifle göz yumdum.
Güverteye düşen her damlada ışığın yankılandı,
Sen öyle güzel parladın ki yıldızlar yanında sönük kaldı.
Bir kucak zor sığacak dar bir delik
Karanlık, sessiz, soğuk, çok soğuk...
Kulağımda hiç bitmeyen bir çınlama
Allah’ım ne oldu, nasıl geldim buraya
Sıcacık yatağımda uyuyordum en son
Şimdiyse üzerimde kanlı, çıplak bir beton
Sıradan bir yenilgi değildi bu sefer
Hayat acımasızca silkeledi tüm şevkini
Bütün yapraklarını bir gecede dökürverdin
O koca heybetinden eser kalmadı haliyle
Seni izlerken umutlarım yavaşça tükendi
Ne ders çıkarılır artık,
Düşünmek zordur, acı verir
Geceler ızdırap, yalnızlık ilaç olur
Düşündükçe farklılaşır, anlaşılmazsın
Ya omuzlarda taşırlar ya da dışlanırsın
Farklı fikirleri sevmezler, halk arasında deli derler
Bir meşgaleyle uğraşsan bunları düşünmezsin derler
Yanıyor!
Cennet vatanımın ciğerleri kanıyor.
Üç tarafından deniz, dört bir yanından felaket fışkırıyor.
Kuzeyini sel almış, güneyini alevler sarmış memleketimin,
Evine ateş düşmüş genç bir itfaiye erinin,
Asla kazanamayacağı bir savaşa girmiş kendinden emin.
Bastı yine efkar gecenin şafağında.
Uzun uzun düşünüyorum
İşi gücü bıraktım sadece düşünüyorum.
Aldatmasın bu uzun sessizliğim
İçimde ne fırtınalar kopuyor...
Mecbur olmasa nefes bile almayacağım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!