doğur beni
gecenin gözlerine
bürüneceğim güne
___ölü sansınlar seyri
Mi telinde dans ince
Kuşlar konar ağaçlara
Mor çerçeveli flüt sesinde
Sus
Sen gelince
alallı gönlü gerdiğimizde
sehere örtü niyetine
karalara renk düşer bazen
takas olur denizlerle
attığın kulacın rengini şaşırır
uzanan avuçlar kadar sıcakken
vuslat dediğimiz
sırtı dönük buz dağının mavisinde
sonlandı
sensizlikti de(ğ) diğimiz....
Bezemeli büzmeli efendi bakışlarınızı
Oyalı yakanın tene değen noktasından
Konaklamalı uzun
Siper durmuşken damla damla …
Aslî törenler söylenmeli ardınıza
aldatılmışlık uzanıyor üzerimize
yağmur sanıp seriliyoruz yerimize
bulutları şişirenin kendimiz olduğunu
güneş çıkınca anlıyoruz
dokununca pul pul tenimize
Uykulardan sıyrılırken yüzümde susuz soğuk
Silemiyorsa da kuytularımı, yorgun yanlarımı
Tazeliyor ışıyan sabahlara doğan u/mutsuzluğun
Sebepli sanrılarını..
İki adımda bir geri yolunda teselli yoksunu varışsızlığım
Karamsarlık tütmüşken buram buram
Yıkıntıların altından el uzatan
Güzeli candan yıktırmadan
Kötüye söverken kızan
Hafriyattan arta beslendik
Hayallerde
Aradığımız gölgelerin
Kırık aynalardaymış aksi
Gerçek dedikleri
Toplarız camlarından
Buğulu antikacıların
Buluruz ümidi
Israrla takip ediyorum şiirlerini. Siteye şiir eklemediği gün kendi kendime neden eklemediki sinirlendiğim nadir şairlerden biri. Güzel yazıyor.. Alıştıktan sonra tarzına bırakamıyorsunuz... Tebrikler Yasemin Hanım...