Elimde kör bir fener dolanıp duruyorum
Küllüğün közlerinden bir kor alır mıyım diye.
Ya En Nur, ışığında bir zerredir muradım
Sevginde bir zerreye mazhar olur muyum diye.
Güller güllerin değil
Kuşlar kuşların değil
Güller açar kendiliğinden
Kuşlar uçar kendiliğinden
Hiç bir şey senin değil.
Gurbet ellerinde sazım çalınır
Han duvarlarına yazım yazılır
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmışım ben
Dulkadiroğluyum Bayat boyundan
Bin yıllık direnişiyim Anadolunun
Uzak Asyanın kilit taşıyım
Bir zamanlar bir ülkede
Yaşlı bir kral vardı
Kral şiir seviyordu
Beğendiği bir şaire
Kızını verecekti
Başka varisi yoktu
Bir mendil koydu cebine
Uğurladı
Arkasından bir tek o el salladı
Ağlayamazsın
Düğümlendi boğazın
Arkana dönüp bakamazsın.
Tek bir tane tohum idim
Asırlara orman oldum.
Pelitlerim binlerle doğar
Ben bir meşe palamuduyum,
Herilerin kadim yurdu,
Anadolu tırnağıyım
Ben İstanbul olsaydım eğer,
Urumelihisarı'nda
Bir çınar altı kahvesinde
Gençlerle birlikte her gün
Şairlerden şiirler okurdum.
Bugün 12 Mart Cumartesi
Baharın ilk günleri
Ataşehir'e öğlen vakti
Kar yağıyor
Bu kadar güzel, bu kadar çok
Ve incecik kar damlacıkları
Kaş gözün üstündedir.
Her sözün üstündedir.
Gözden ırak olanlar
Kaştan uzak olmazlar.
Tepede üç dağ keçisi
Birisi bir adım önde,
Aynı yönde duruşları
Akdenize bakıyorlar
Hergün bunu yapıyorlar.
Tepe gözleteme yeri



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!