Uyuyordu su.
Balıklar ağlarında,
Biraz sonra uyanacaklar
En son uykularına.
Ev mi, mezar mı?
Hiç bilmeyecekler,
Ben bir ahlat ağacıyım
Bozkırda yol kenarında
Bir keklik dolanır etrafımda
Ekin ekemem, yığın çekemem
Harman yeridir eğlencem
Bir çocuk gelir bir oyun oynar
Yüzünden yayılan ışık
Kamaştırır gözlerimi
Zihnim bulanır
Kör eder beni
Yanarım sende
Işıkta yanan
Gecenin karanlığında
Küçük bir ışıktır aydınlatan ruhu.
Işık,
Küçük parıltılar ile süsler her sabahı
Işık,
Gözlerinde yeşil
Elif, Lam.
Hem okursun, hem yazar
Bütün aşklar buradan başlar
Seni kendine mecnun ettiyse yar
Okuyup yazmak neye yarar.
Neden kendimi avutuyorum
Neden hayalinle aldatılıyorum
Belli ki
Bir buluta aşık olmuşum ben
Sen ise
Gemiler geçiyor bu sulardan
Orada duruyor Ayasofya
Yıldızlar akıyor Boğaziçi’nde
Kimi parlak, kimi sönük, kimi kırpık, dökük
Orada duruyor Kızkulesi
Aşk var mıydı o zaman aşk
Sevgi nedir?
Sevgi sudur
Yeşertir dünyayı
Sevgi candır
Doğuran doğurtandır.
Billon billon develer,
Cezayirli köylüler
Bir gün yola çıkmışlar
Hayvanlarla beraber.
Gitmişler gündüz gece
Tepeleri aşmışlar.
Eh be çocuk
Yatma öyle, yüzükoyun.
Ana kucağı değil
Bu karanlık suları denizin.
Eh be çocuk
Kalk yürü,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!