Sağımız solumuz hep kalleş doldu
Gel gidelim gardaş bizim ellere
Kimi haram kokar kimi puşt oldu
Gel gidelim gardaş bizim ellere
Çıkıp tepesinden şöyle bir baktım,
Hele gel de gardaş,bizim köyü gör!
Gençlik yılları mı,orda bıraktım
Hele gel de gardaş,bizim köyü gör!
Şu karşı dereyi geçeyim dedim
Dere ayrı gitti, düz ayrı gitti
Eğildim suyundan içeyim dedim
Ayak ayrı gitti, diz ayrı gitti
Bak yıllara meydan okurcasına
Yine dik bakıyor kırnav kalesi
Kütle taşla nakış dokurcasına
Tarih'in okuyor Kırnav kalesi
Aman aman dostlar aman
Mutfakta yanıyor tavam
Kuru ekmek elde yavan
Nedir avrat benle davan
Sineklerim pineklerim
Bugününü kurtaran, yarınını ne bilir!
Bilse, bugün içinde kimler umut taşırdı...
Umuda bir vaad var ancak yaradan bilir!
Umutsuzluk içinde ne insanlar yaşardı...
Kullar eziyetini kullardan çektiğinde!
Halimi sormaz benim bu kadırım taşları
Karanlıklar içinden. yol almışta gidiyor
Her sokak bir taşına, dökülmüş göz yaşları
Sarmaş dolaş kimine hızlanmışta gidiyor
Akşamdan kalmıştır bu, kaldırım çocukları,
Yaban ellerini mesken tutmuşsun
Arada sılayı an inci bacım
Şiiri taç edip bize sunmuşsun
Bırak şu gurbeti dön inci bacım
Yüreğime ateş düştü bu gece
Uzaklardan güller bir bir soluyor
Barut kokar Filistin’de her gece
Çoluk çocuk insanlık yok oluyor
Bakmayın siz bana böyle,
Ben ne dertler taşıyorum
Soran kimse selam söyle,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!