Üstsüz suya girmiş adamın birisi...
Davacı var,hakim beyle geldi köyün yarısı.
Sudan çıktı azıcık başının yarısı
Onu da, taş atıp kırdı adamın karısı,
Daha da ısrar etme,gelmez gerisi
Orası,burası sorma neresi?
Öğüt aldım nasihatı satarım
Hele gelin ne satarım bir sorun
Ne tezgahtar ne de tartı tutarım
Bir kenarda tezgah kurdum satarım
Bedavadan gelmişler,iki elim kolum var!
Zahmetsiz yiyenlere hele sorun aç mıyım...
Yalancı cennet sunmuş, ne çok hazır kulun var...
Yürü be yalan dünya, ben sana muhtaç mıyım!
Kara bulut toplanıp,şimşekler çaktığın da...
Ne kuşlar kanat çırpar, ne karınca yol alır!
Damla damla rahmeti,yere bıraktığın da...
Ne sular arzda kalır, nede arz susuz kalır!
Hayal kurmuş bir çoban, yürekte sevdası var
Bastığı toprakların, gittiği o dağında
Ne gitigi bir diyar, nede seven biri var
Dertli çalıyor kaval, çatlamış dudağında
Bana degme bana değme
Nolur felek bana değme
Ben perişan bir haldeyim
Nolur felek bana değme
Gelir mi gider mi bilmem
Otunu bol verdim canlansın diye
Ye benim suratsız uyuz eşeğim
Üstüne çul sardım ter alsın diye
A benim suratsız uyuz eşeğim
Yaz gelsin satacam canıma yetti
Nasıl bir alem bu anlamadımki
Çalan çırpan haksız işe alışmış
Çalışsamda hakkım alamadımki
Kurtlar sofra kurup leşe alışmış
Elim darda, on lira apartman sanki bana...
Öyle ihtiyacım var, borç verdiğim paraya!
Hava soğuk, kış evi. uzandım kanepeye,
Aklımda para kaldı, dalmışım ben uykuya...
Daha ne istersin sevdiğim benden
Bir canım var iste hatırın yeter
Beni öldürmeye bir kurşun değil
Birkaç cümle, bir söz satırın yeter
Ne suyuma dokun ne de bulandır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!