Bozulur bozulur, düzen bozulur...
Yol na mertte ise giden bozulur!
Namert sofrasında sorsan ekmeği...
Namert dile gelir beşer, bozulur?
Bozulur bozulur, kural bozulur...
Geldide karşımda durdu bi sevda
Ağrısı başıma vurdu gidiyor
Dert ile çileyi açtı başıma
Gönlüme bir heves verdi gidiyor
Has bahçenin hasret kaldım gülüne,
Kime derdım diyem, kime söylüyem?
Düştüm ben o yarın çile seline,
Kime derdim diyem, kime söylüyem?
Dışardaki yarana sargı merhem
bulursun
İçerde yaran Kanar derman
arar durursun.
Yâr senin yüzünü gördüm de geldim
Hürmet et gönlüne aşikarım var
Arayıp izini sürdüm de geldim
Olmaz olsun böyle baht ile kader
Ben yazı görmedim, kış ondan kaldı
Tam sabahtan başlar akşama kadar
Yol aç kar kürekle iş ondan kaldı
Bekçi durduk dağda toprak sahada
Git cepten ye cepten aklım ermedi
Akşam sabah nöbetçiyiz orada
Servis dedik Müdür’mü ne vermedi
Gönlümde hevesin büyülü kaldı
Benim sarı saçlı aşkım İstanbul
Her gördükçe seni kalbim çarpardı
Benim sarı saçlı aşkım İstanbul
Şu devri âlemden gelip geçenler
Zamandan uzaktır, benim bildiğim
Tecelli gömleği giyip biçenler
Kaderde tutsaktır, benim bildiğim
Kılıçlar’dır benim baba ocağım
Benim Orağaz’da çok akrabam var
Karadağ, Zorba’dır ana kucağım
Benim Orağaz’da çok akrabam var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!