Alınlara düşer öncesi, kırışmış deriz, göz kenarlarından süzülür sonra, boyundan, boğazdan çeneye kadar çekilir bu hüznün çigisi. Ellere düşer sonrası, düşmeye görsün gönüle işte o an küsülmüştür, bıkılmıştır, beklenen en sondur. Hırsın içinde görmeyiz, moralimizi bozamayız, çünkü güneşin getirdiği aydınlık yetmektedir, çizgileri gecelere bırakırız ve görmezden geliriz.
Bakabilir misin aynalara? ,
Nasıl görürsünüz beni? ,
Öyle uzak dururum ki anlatamam. Yaklaşamam düne, kaçar giderim. Ben durduramam ömür geçer, saniyeler kovalar, mevsimler kim için gelir?
Kim için ölünür, kim için yaşanır? Bildiğimiz an bilge edasıyla derinlere dalarız. Yüceleşiriz. Bekleme yapılamaz yaşamda, satır satır çizilir tenler, hatırlanmaz canını verip gidenler. Sorgulama zamanına bakamaz gözler, yüzlere yazıldığında izler, söyleyin kim silebilir?
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür