Mavi nasıl erir toy bulutken gökyüzünde
İncelir ipincelir cinincelir gezine gezine
Savrulur sonraların içinde
Kentlerde tanımlanamaz şarapnel yağmurları
Böyle korkuların ayak sesinde yorgun
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Erişilemeyen bugün, yarından sonra sayılır..
Ertelenen buluşmaların çentikleriyle doludur takvimimiz.. Ne var ki, niyettir gerçek..
Deriz ya.. 'Bir gün, mutlaka..'
Dünde olan, koşullar yerine geldiğinde yarınlarda da olur..
Pes yok, Kardeşim..
Kutluyorum 'şiir gibi' şiirini..
Bir kaç kez başa döndüm daha iyi çözümleyebilmek için şiiri.
Yarın, bu gün de dün olacak nasılsa. Ve yarından sonra da bir önceki günler hep dün...Yaşam, dünler mezarlığı sanki.
Fakat daha bu günleri biçimlendirmek elimizde değilken yarından sonraki dünler için bir şeyler yazabilmek için ufka nasıl gözlüklerle bakar ki şair?... Miyopum ben. Uzağı net göremem. Belki de o yüzden, dokunabileceğimi sanmam yarınlardaki sevdaların turfanda gülümsemelerine. Hep düşünmüşümdür: 'Yarın var mı ki?...'
Fakat her yolculuğun ve yolcunun bir seyir defteri olduğu kesin. Ne olurdu sanki, insanın yolculuklarını ve yol arkadaşlarını seçme şansı olsa. Ya da yaşam denilen o garip, çetrefilli yola çıkarken seçimini isabetli yapsa...
Necdet öğretmenimin özgün imgeleriyle ve özenle işlenmiş bir şiirdi felsefi yönü ağır basan. Kutladım yürekten... Şiir okumanın hazzıyla ayrılıyorum sayfadan. Nicelerine. Esenlikle...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta